Maden ocağını bilmem... Aklım erdiğinden beri maden işçilerinin yerin bilmem kaç kat altında nasıl ve hangi şartlarda çalıştıklarını anlamaya çalışırım ama anladığımı söyleyemem çünkü benim klostrofobim var.
Son 5 gündür SOMA'da yaşananları anlamaya çalıştıkça aklım iflas edecek hale geldi. Yangın, maden, patlama, grizu, ağıt, feryat, maden işçileri, madenci aileleri, ölüm gibi kelimeler üzüntümüzün yürek yangısına dönüştüğü her dakikada ama her dakikada; halkı yumruklama, tekmeleme, hakaret etme, küçümseme, susturma eylemleri başladı.
Her ekrana çıkan zat, farklı bir üslupla yaşananları normalmiş, olağanmış gibi gösterme çabalarına yattı. Maden işçisi, madende ölürmüş gibi... Ölüme gidiyormuş meğer hergün gibi...
Yetmezmiş gibi, insanların yakınlarını araması, babasını, oğlunu, amcasını, kocasını, sevgilisini, komşunu, kardeşini araması suçmuş gibi gösterilmeye çalışıldı.
Yetmezmiş gibi, acısı sel olmuş Soma'daki çaresiz, gözü yaşlı insanların tepkileri Gaz ile Toma ile susturulmaya, bastırılmaya çalışıldı. "Kardeşim karbonmonoksitten öldü, bana gazınız vız gelir" feryatları yükseldi alev gibi içimizi yakan Soma topraklarından.
Yetmezmiş gibi, ölüm sayıları azaltılmaya çalışıldı. Kaynaklar gizlenerek... İçeride kaç işçi var, vardiya değişiminde kaç kişi girdi, kaç kişi kart bastı, olası kart basmamış kaç kişi olduğu bilinmez mi yahu?
Aklım iflas noktasında...
Yetmezmiş gibi, hiç bir lüksleri olmayan, hatta ekmekleri söz konusu olan insanların tazminat alacakları üzerinden pazarlıklar yapıldığı söylendi.
Maden ocağına içten içe yanan kömürü söndürmek için küllü su basıldı. Ne demek bu; içeride olan varsa zaten yaşamıyordur, bizim madenlerimizden sağ çıkılmaz nasılsa anlamına mı geliyor?
İçeride insan kalmadığından eminseniz, hakikaten inanıyorsanız açıklayın şu kadar kişi içerideydi, isimleri bunlar... Bu kadar ölüm, bu kadar yaralı, şu kadar da kurtarılmış insan var diye, rahatlatın bilgi kirliliğine izin vermeyin...
Şimdi haberlere bakıyorum haberlere Soma'daki madenin girişi kapatılıyor.
Neden?
Böyle mi olmalı?
Neyi örtüyorsunuz?
Niye kapatıyorsunuz?
Sorularımın ardı arkası gelmiyor ki...
Üzgünüm Soma'daki anne ile empati bile kuramıyorum. Soma'daki kadın ile empati kuramıyorum. Soma'daki genç ile kardeş ile empati kuramıyorum. Kurmayı düşündüğümde bile yutkunamıyorum göz pınarlarımdan yaşlar istem dışı akıyor.
Yıl dönümünde rahmetle ve saygıyla anıyorum.
FACEBOOK YORUMLAR