Dr. Abdulrezzak ÇİL

Dr. Abdulrezzak ÇİL

[email protected]

Kariyer Planlaması Nasıl Yapılmalı?

19 Şubat 2025 - 12:30

Günümüz toplumları, örgütlü yapılarından ötürü, insanların iş hayatına atılacakları alanları küçük yaşlardan itibaren düşünmelerini sağlamaktadır. Küreselleşme ve bilgi toplumu gibi kavramlar ise bilgi ve o bilgiye sahip insan kaynaklarını stratejik önem taşıyan unsurlar haline getirmiştir. Bu nedenle, insan kaynakları sisteminin bir alt sistemi olan kariyer konusuna daha fazla önem verilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Kariyer kavramı, günlük yaşamda ve iş ortamında sıklıkla kullanılır. Kariyer sözcüğü duyulduğunda herkesin aklında farklı düşünceler canlanır. Kimi kariyeri iş yaşamında en üst seviyede görev almak olarak algılarken, kimisi ise mesleğinde başarılı olup toplumda önemli bir insan olarak kabul görmeyi tanımlar. Aslında her iki tanım da aynı anlama gelirken, toplumdaki sınıf farklılıkları ve adalet anlayışı bazen bu birlikteliği zorlaştırmaktadır.
Kariyer, üniversiteler ve iş dünyası tarafından da tanımlanmakta zorlanılan bir kavramdır. İş dünyasının, üniversitelerin öğrencilere meslek değil iş kazandırdığı söylemleri, her iki tarafın da iş birliğini zorlaştırmaktadır. Kaliteli yetişmiş eleman ihtiyacının her geçen gün artması, üniversitelerin iş dünyasıyla iş birliği yaparak öğrencilerin teorik bilgi edinmelerini değil, kariyerlerinde belirledikleri meslekleri en iyi şekilde yapmalarını sağlayacak çalışmalar yapmalarını gerektirir.
İş dünyasının üniversitelerden beklentilerini yaklaşık 3 bin İnsan Kaynakları profesyoneline sorarak yapılan bir ankete göre, profesyonellerin sadece %15’i üniversitelerin meslek edindirdiğini; %23’ü iş dünyasına hazırladığını düşünürken, %54’ü üniversitelerin adaylara teorik bilgi verdiğini belirtmektedir. Ayrıca %46’sı diploma sahibi yaptığını, %23’ü ise saygınlık kazandırdığını ifade etmektedir.
Özel sektörün nitelikli personel ihtiyacı, mesleki eğitimi ön plana çıkarmaktadır. Birçok şirket, deneyimsiz çalışanları istihdam edip meslek içi eğitimler ve sertifika programlarıyla yetkinliklerini artırma yoluna gitmektedir. Yükseköğretim kurumlarının öğrencileri staj ve iş deneyimi konusunda yönlendirmesi gerekmektedir. Bu sayede, kariyerlerine başlamadan önce öğrencilere pratik eğitim verilecek ve iş dünyasının insan kaynağı talebine uygun eğitim sağlanacaktır. Bu da eğitimin kalitesini artıracak ve iş dünyasının aradığı düzeyde insan yetiştirilmesine olanak sağlayacaktır.
Yetenek savaşlarının hızlandığı günümüzde, birçok seçkin firma yetenekleri mezun olur olmaz bünyesine katabilmek için stajı da kapsayan özel programlar düzenlemektedir. Anket çalışmasına göre, İK profesyonellerinin %66’sı üniversitelerle ortak projeler yürüttüğünü, %8’i ise gelecekte bu konuyu planladıklarını belirtmektedir. Bazı şirketler, özel oyun ve yarışmalarla seçtikleri gençleri uzun süreli stajyer olarak istihdam etmektedir ve bu gençlerin şirkette kalması için özel çaba göstermektedir. Şirket, genç yetenekleri kurum kültürüne uygun şekilde yetiştirirken, gençler de kariyer basamaklarını henüz öğrenciyken tırmanmaya başlamakta ve önemli bir avantaj yakalamaktadır.
"İşe alımda adayın devlet veya vakıf üniversitesi mezunu olması kararınızı etkiler mi?" sorusuna katılımcıların %46’sı “Evet, ama adayın yetkinliklerini ön planda tutarım” cevabını vermiştir. %15’i üniversiteye göre değişir derken, %38’i ise “Hayır” yanıtını vermiştir. Bu da gösteriyor ki, iş dünyası artık üniversite isminin eskisi kadar etkili olmadığını, üniversitelerin verdiği eğitimin daha önemli hale geldiğini düşünmektedir. Üniversiteler, iş dünyası ile irtibatlı çalışmalar yaparak öğrencilerine kariyer imkanı sunmalı ve bu yönde tercih edilmeye başlamalıdır. Çünkü üniversitenin iş dünyası ile irtibatı, verdiği eğitime olan güveni artırmaktadır.
İnsan Kaynakları profesyonelleri, öğrencilerin özellikle staj yapmaları, liderlik ve kurumsal hayatta aranan yetkinliklere yönelik atölyelerle desteklenmeleri gerektiğini savunmaktadır. Gençlik merkezleri bu konuda adımlar atarak, gençlerin birçok sertifika programına dahil olup kişisel gelişimlerini artırmalarına olanak sağlamaktadır.
Sonuç olarak hem iş dünyasının hem üniversitelerin hem de ülkemizin geleceğini planlayan kamunun ortak bir “Kariyer” tanımı yapıp, ülkemizin geleceği ve iş dünyasındaki iş gücü kayıplarını azaltacak şekilde diploma sahibi insanlarımızın mesleklerini en üst düzey beceriyle nasıl yapabileceklerini birlikte planlamaları ve bu konuda adımlar atmaları gerekmektedir. Bu adımlar, ülkemizi dünya standartları sıralamasında çok yukarılara çıkaracak insan gücünün yetişmesini sağlayacaktır.
Dr. Abdulrezzak ÇİL
R&M Danışmanlık
[email protected]
Mesleki Rehberlik ve Kariyer Danışmanı
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar