Türkiye son yıllarını ele alındığımızda yaşadığı yoğun ve hızlı değişim sonucunda toplumda çatışma, öfkelenme, yorgunluk ve karamsarlık, çalışma hayatında ve bireylerin özel hayatlarında daha fazla görünür oldu. Evde, sokakta ve çalışma hayatında basit gerekçelerle çıkan çatışmalar şiddet sarmalına dönüşerek kavgaya, yaralanmalı veya ölümle sonuçlanan olaylara dönüştüğü gözlemlendi. Verilere yansıyan suç istatistikleri bu konu üzerinde sosyal bilimcilerin de etraflıca düşünmeleri gerçeğini göz önüne sermektedir.
Grafik 1: 2014-2023 Türkiye’de Silahlı Şiddet Olayları, Ölü ve Yaralı Sayıları
Kaynak: Umut Vakfı - Türkiye Silahlı Şiddet Haritası 2023
Notlar:
- Silahlı Şiddet Olayı Sayısı: Yıllık olarak basına yansıyan toplam silahlı şiddet olaylarının sayısını ifade eder.
- Ölü Sayısı: Bu olaylar sonucunda hayatını kaybeden kişi sayısını belirtir.
- Yaralı Sayısı: Olaylar sonucunda yaralanan kişi sayısını gösterir.
Dünyada yapılan çalışanlar psikolojik iyi oluş halinin; dinleme, saygı görme, mütebessim olma, eğlenceli bir hayat yaşamada ülkemizin son sıralarda olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Acı, ağrı, kaygı, stres ve kızgınlık-öfke hali gibi olumsuz alanlarda da üst sıralarda olduğu istatistiklere ve araştırmalara yansımıştır.
Son on yılda yapılan araştırmalar, bazı ülkelerin mutluluk ve stres seviyelerinde belirgin düşüşler yaşadığını göstermektedir. Bu tür değerlendirmeler genellikle Birleşmiş Milletler'in desteklediği Dünya Mutluluk Raporu ve Gallup'un Küresel Duygu Raporu gibi uluslararası araştırmalarla ortaya konulmaktadır.
En Gergin (Stresli) Ülkeler: Gallup'un Küresel Duygu Raporunda, dünya genelinde insanların günlük duygusal deneyimlerini ölçerek stres, öfke ve üzüntü gibi negatif duyguların yaygınlığını değerlendirmektedir. Son yıllarda en gergin ülkeler arasında aşağıdaki ülkeler öne çıkmıştır:
- Lübnan: 2021 yılında yapılan araştırmada, Lübnan'da halkın %49'u kendisini 'sinirli' olarak tanımlamıştır.
- Türkiye: Aynı araştırmada, Türkiye'de halkın %48'i kendisini 'sinirli' olarak ifade etmiştir.
- Ermenistan: %46 oranında sinirlilik bildirilmiştir.
- Irak: %44 oranında sinirlilik bildirilmiştir.
- Afganistan: %43 oranında sinirlilik bildirilmiştir.
Bu veriler etrafında psikolojik iyi oluş halini korumak için özel ve iş hayatlarına dönük çalışmalar yapılmalıdır. İnsanların daha çok soruna değil çözüme odaklanması için Pozitif Psikolojinin araçlarından yararlanılmalıdır. Mutlu bireyler etrafını etkin bir şekilde dinleyen çalışanlar oluşturmak iş verenlerin, aile büyüklerinin ve sosyal sorumluluk sahibi sivil toplum öncülerinin en önemli görevi olmalıdır.
Bu konu bir psikolojik danışman olarak kısa bazı önerilerde de bulunmak isterim.
Bireyleri öz güvenlerin arttırıcı çalışmalar yapmak, problem çözme becerilerini arttırmak, çatışma yönetimi yapabilmek ve öfke kontrolünde başarılı olmak için özel sektör ve kamu iş birliklerinde kısa, orta ve uzun vadeli genel katılama açık “Atılganlık ve Saldırganlık” üzerine eğitimler verilmelidir.
Burada evlilik süreçlerin yöneten belediyelere, aile bakanlıklarına, çalışma ve sosyal güvenlik bakanlıkları aracılığıyla işletmelere, odalar aracılığıyla da küçük esnafa bu türlü eğitimler verilmelidir. Öfkelenmeyin demek yerine, “Öfke Kontrolü Eğitimleri” yapılmalıdır.
Özel ve devlet TV kanalları, gazete ve dergiler, yayın mecraları bu konular üzerine özel eğilmelidir. Sonuç olarak toplumsal bir bilinç kazandırmak için suça sevk edecek ve diğer insanlara zarar verecek tepkileri oluştuktan sonra değil de oluşmadan önce önlemeye çalışan faaliyetler yapılmalıdır. Orta okul ve lise düzeyinde okul rehberlik servislerinin bu konuda çok ciddi çalışmalar yapması da işin bir başka önleyici faaliyet alanıdır. Sonuçları ve istatistikleri incelemek önemli ama asıl önemli olan onları aşağıya çekmek için toplumsal bir bilinç ve çaba içerisine girmektir.
FACEBOOK YORUMLAR