Ailede Güven, Değer ve Dayanışma: Sağlıklı Bir Gelecek İçin Temel Unsurlar

Güven duygusu, bireyin yaşamındaki en önemli temel taşlardan biridir. Ancak günümüzde, özellikle ülkemizde bu duygu ciddi bir erozyona uğramıştır. Güvenin yeniden inşasında en büyük rol anne babalara düşmektedir. Aile, çocuğun ilk sosyal çevresidir ve güven duygusunun geliştiği yerdir. Eğer çocuk bu duyguyu yeterince hissedemezse, kendine güveni eksik olacak, sorumluluk üstlenmekten kaçınacak ve sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşayacaktır. Bazı çocuklar ise bu eksikliği kapatmak için hayal dünyalarına sığınarak farklı davranışlar sergileyebilir. Bu nedenle, aile içinde güven ortamının sağlanması, çocuğun sağlıklı gelişimi açısından vazgeçilmezdir.
Değerli Olma ve Aile İçi Paylaşım
Her birey, özellikle de gençler, bulundukları ortamda kendilerini değerli hissetmek isterler. Eğer bu his gelişmezse, özgüven eksikliği kaçınılmaz olur. Gençlere, aile içinde söz hakkı tanımak, düşüncelerine değer vermek ve onlara çeşitli görevler vererek sorumluluk kazandırmak, onların kendilerini değerli hissetmelerini sağlar. Burada önemli olan, verilen görevlerin sonucundan çok sürecin yönetilmesi ve takip edilmesidir.
Aile içinde güven ve değer duygusu yerleştiğinde, dayanışma ve sağlıklı iletişim de beraberinde gelir. Birlikte iş yapabilme kültürü, aile bireylerini birbirine daha da yakınlaştırır. Ancak bu süreçte beklentileri gerçekçi seviyede tutmak önemlidir. Her bireye kaldırabileceği kadar sorumluluk yüklemek, bireyin görev bilincini geliştirmesine yardımcı olur. Aşırı korumacı ya da aşırı özgürlükçü tutumlar ise çocukların kendi ayakları üzerinde durmalarını zorlaştırır.
Zorluklarla Baş Etme ve Kendini İspat
Hayat, birçok zorluk ve engellerle doludur. Gençlere her şeyin hazır sunulması, onların problem çözme becerilerini köreltebilir. Bunun yerine, onlara güven vererek, gerektiğinde destek olup gerektiğinde yalnız bırakmak daha sağlıklı bir yöntemdir. "Sen bu işin üstesinden gelebilirsin, sana güveniyorum" gibi cümleler, gençlerin kendilerine olan inancını pekiştirir.
Aile ortamı, bireyin kendini en güvende hissettiği yerdir. Genç, aile içinde kabul gördüğünü, saygı gördüğünü hissettiğinde, dış dünyayla olan ilişkilerinde de daha sağlıklı bireyler haline gelir. Ebeveynlerin bu süreçte çocuklarına model olmaları büyük önem taşır. Ergenlik dönemi, aileden alınan destekle sağlıklı bir şekilde atlatılabilir. Ancak aile desteğinden yoksun bireyler, kendilerini boşlukta hissederek yanlış yönelimlere açık hale gelebilirler.
Sonuç olarak, çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı bireyler olarak yetişmesi, aile içinde güven, değer, dayanışma ve sağlıklı iletişimin varlığına bağlıdır. Bu unsurları sağlayan bir aile ortamı hem bireyin hem de toplumun geleceği açısından büyük bir kazanç olacaktır.
Dr. Abdulrezzak ÇİL
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Uzmanı-Aile Danışmanı
[email protected]