Dr. Abdulrezzak ÇİL

Dr. Abdulrezzak ÇİL

[email protected]

Aile Şirketlerinde Anlayış Farklılıkları

03 Ağustos 2024 - 13:10

Aile şirketleri iki ya da üç kuşağın bir arada yaşadığı ve çalıştığı kurumlardır. Bu kuşakların yaşama dair bakışlarında ve iş yapma tarzlarında farklılıklar olması muhtemeldir. Bu konuda ortak bir nokta geliştirebilirlerse kurum içerisinde mutluluk sağlanmış ve sonraki kuşaklara aktarılmış olur.
Aile şirketlerindeki farklı kuşakların bakış açılarında farklılık olabilecek konuları sıralayacak olursak:

  1. İş bölümü mü yaparak mı iş birliği yaparak çalışmak mı çalışmak iş süreçleri için daha faydalı olur?
  2. Çalışanların görev ve sorumlulukları net mi olsun? Yoksa müsait olan diğerine yardımcı mı olsun?
  3. Paranın yönetimi ve kasa yetkin insanlarda mı olsun? Yoksa aile büyüğünün kontrolünde mi olsun?
  4. Çalışanların ayık gelirleri(maaş, yan haklar, özlük haklar vb.) belli mi olsun? Yoksa paranın kontrolüne sahip olan aile büyüğü(patron-baba) tarafından ihtiyaçlar doğrultusunda mı dağıtılsın?
  5. İşte ve özel hayatta bir zaman yönetimi, mesai planlaması ve tatil planlamaları mı olsun? Yoksa kimin ne zaman ihtiyacı olursa izin verilsin mi?
  6. Evli ve bekar olan çalışanların ücretlendirme, mesai ve izin planlaması aile büyüğü tarafından mı belirlesin? Yoksa yetkinlik ve görev bazlı bir planlama mı olsun?
  7. Çalışan aile üyelerinin sorumluluk dağılımı yaş hiyerarşisine göre mi yapılmalı? Yoksa her çalışanın sorumlu olduğu alan netleştirilmeli mi?
  8. Yönetim organizasyonu çalışması olmalı mı? Yoksa patron-baba veya kurucu aile büyüğü zaten görev dağılımını mı ihtiyaç doğrultusunda yapsın mı?
  9. İş akışlarının düzenlenmesi için düzenli toplantı veya iş planlaması yapılsın mı? Yoksa zaten tüm iş süreçlerine hâkim olan patron tarafından ayaküstü yönlendirme ve görevlendirme yapılsın mı?
Bakış açılarındaki farklılıklara dayanan soruları daha da artırmak mümkündür. Aile şirketlerinin kurumsallaşmaması veya disiplinli bir yapıya dönüşememesi şirket iç huzurunu olumsuz etkilemektedir. Çalışan aile üyeleri arasındaki iç huzurun bozulmasına ve bu huzursuzluğun aile ilişkilerine de yansımasına sebep olmaktadır.
Tüm süreçleri sağlıklı yürütmek için düzenli bir organizasyon yapısı şarttır. Görev tanımları yapılmalı, yetki ve sorumluluklar çalışan aile üyeleri arasında yetkinlik bazlı olarak netleştirilmelidir. Finans yönetimi, satın alma süreçleri ve harcamalar bir disiplin ve planlama dahilinde yapılmalıdır. Bu planlamanın yapılması için istişare kültürü oluşturulmalıdır.
Bunun yanında veliahtlar da kendilerini yetiştirmeli ve geliştirmelidir. Örneğin, finansçı olmayanlar için finansal okuryazarlık, yönetim ve organizasyon becerinin geliştirilmesi, toplantı ve zaman yönetimi, teknik ve sektörel eğitimlerini alarak veliahtlar kendilerine yatırım yapmalıdır. Bu uygulama sisteme sonradan dahil olacak tüm aile üyelerini de kapsayacak şekilde bir politikaya dönüştürülmelidir.
Aile şirketlerinde kârlılık mı, mutluluk mu önceliklidir? Yoksa ikisi arasında bir denge mi sağlanmalıdır? Bu denge nasıl sağlanır? Gibi sorulara tüm aile üyelerinin katılımı ile yapılan yıllık beyin fırtınası toplantıları (aile konseyi) düzenlenerek ve orada tartışılarak bir fikir birliği sağlanmalıdır.
Aile şirketlerinde başarı ve mutluluk aynı zamanda aile içindeki mutluluğu da ilgilendirdiği ve şirket-aile arasında geçişlerin çok yüksek olduğu için kuşakların farklı bakış açılarından kaynaklı muhtemel sorunlar oluşmadan sistemleştirmek gerekmektedir.
Bir aile şirketi sahibi ve aile şirketlerine danışmanlık yapan bir profesyonel olarak sizlerin de görüşlerini yorumlarınızda bekliyorum. Mutlu aile ve mutlu iş hayatı dengesini kurmanız temennisiyle… Başarılar dilerim.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Defne
    1 ay önce
    Farklı kuşakların farklı bakış açılarını sorulara dökerek çok güzel açıklamışsınız hocam bu iki bakış açısı arasındaki denge nasıl sağlanmak ve farklılıkları en sağlıklı şekilde yönetmek aile şirketlerinin uzun ömürlü olmasını sağlayacaktır