Deniz Emin TÜFEKÇİ

Deniz Emin TÜFEKÇİ

[email protected]

Ayasofya'nın İbadete Açılması Konusu

14 Haziran 2020 - 23:27

1500 yıl önce Hristiyan inancından Anadolu’nun çocuklarının yaptığı muhteşem bir binadır Ayasofya kilisesi.

Benzer büyüklükte bir binayı, kiliseyi Roma’da, bu gün bize tepeden bakan insanoğlu, Avrupalı oğlu ancak tam bin yıl sonra, Rönesans döneminde yapabilmiştir.
Müslüman ahalinin kiliseyi camiye çevirmesi o günün koşullarında, gerçekleşmiştir. Son yüzyıla kadar daAnadolunun çeşitli yörelerinde, özellikle Karadeniz’de bir çok köydeki Hristiyan ahali Müslümanlaşmış, Kiliselerini camiye dönüştürmüşlerdir.
Tarihimiz boyunca bir dinden bir başka dine geçişte o binayı kullananlar, yeni dinlerine uygun binaları ya yapmışlar ya da eklemelerle, değişikliklerle birlikte devşirmişlerdir.

Pagan tapınakları,Havra, Havralar Kilise, Kiliseler Cami'ye dönüştürülmüştür..Dünynın başka yerlerinde de benzerleri olmuştur.
Dini yapılar ibadet yeridir, herkesindir, hepsi tanrının evi olarak bilinir. İnsanlığımız gereği hepsini kabullenir saygı duyar, hoş görür,hoş görülürüz.
Dini ibadet yerleri Ayasofya’da olduğu gibi sadece tek bir dine değil, tüm dinlere aittir. Ayasofya’nın bu misyonunu gören Mustafa Kemal Atatürk müzeye çevrilip tüm insanlığa vakfiyesini sağlamıştır.

Fetih, fütühat yüzyıllar öncenin yöntemiydi,ve normal karşılanıyordu. Bu gün koşullar değişmiştir. Bu gibi şeylere şimdiyapılırsa ''işgal'' deniyor.

Ayasofya’da ibadet bir ihtiyaç mıdır yoksa yüce dinimizin ,inancımızın gereği !bir gösteriş, islamiyetin bu topraklarda, bu şehirde varlığını ispatlama ihtiyacımıdır?
Yan tarafında küçük bir mescit var olmasına rağmen, ne orası ne Sultanahmet camisi ne de yakınındaki Firuz ağa camisi Cuma namazında bile, önemli! Şahsiyetler gelmiyorsa dolmamaktadır. Ben orada iş yeri 40 yıldır orada olan,, ibadet amacıyla da işimiz gereği olarak da bu yerlere giden bir kişi olarak bunu söylüyorum. Gelin misafirim olun sizi ben gezdirip durumu göstereyim. İbadet edecek yer mi kalmadı?
İnancımızın reklamı, gösterişi olmaz. Kul ile Allah arasında olan bir olguyu yaymanın, göstermenin sadece ayıbı vardır.

Bu Kiliseyi benim atalarım yaptı, burası Kilise olsun diye yırtınanlardan, burası Camiye çevrilsin diye ağızlarda yıllardır sakız yapılan siyasi söylemler hem toplumsal barışa zarar vermekte, hem ülkemizi yalnızlaştırmakta, hem de dinimizi siyasete alet etmektedir. Bu tür oyuna gelmeyin. Kültürümüzün 12 bin yıllık olduğunu söylüyorsak, bu topraklarda yer alan tüm eserler koşulsuz bu topraklarda yaşamış olanların bize kültürel mirası olduğunu da bilelim, gurur duyalım, ayrıştırmadan hepsini kendi öz malımız olarak benimseyelim.

Son olarak meslektaşım Ahmet İhsan Gülhan'dan edindiğim bilgiyi de ilave edeyim.
Aşağıdaki ayet birleştirici bir mesaj veriyor, 3 ilahi dinin mabet’ ini aynı cümlede kullanarak, hepsinde Allah’ın adının anıldığını belirtiyor. Ayasofya öncesinde kilise idi cami’ye çevrildi sonrasında ise müze olarak herkese açılması, tüm insanlığa hizmet vermesi en doğru karar olmuş, evrenselleştirdiğiniz her şey hakka hizmettir, nihayetinde tüm insanlık ve yeryüzü onundur.
 
Hac suresi 40.ayet : Onlar sırf "Rabbimiz Allah’tır" dediklerinden dolayı haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmıyla diğer kısmını engellemesi olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler -ki oralarda Allah’ın adı çokça anılır- yıkılır giderdi. Allah kendi dinine yardım edenlere muhakkak yardım edecektir. Kuşkusuz Allah güçlüdür, mutlak galiptir.
 
Saygılarımla,

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum