Merhaba sevgili okurlar, tüm klişelerden uzaklaşarak “ah eski bayram, nerede o eski yılbaşıları” söylevlerinde bulunmayacağım. Bu yeni yıl yazısında esasında sektörel bir kaostan ve bir kültür yıkımından bahsetmek istiyorum.
Uzun yıllar boyunca büyük zorluklarla yaşamını sürdüren müzisyenler ve diğer sahne sanatçıları maalesef ki 2021 yılında da devam eden salgın hastalık sonucunda, her gün daha az iş ve neticesinde aş bularak yaşamak zorunda kaldılar. Toplu olarak iptal edilen konserler, organizasyonlar için, haklı olarak, salgın sebep gösterildi. Ancak, virüsün yoğun olarak yayıldığı yerler yalnızca eğlence mekanları değildi. Konserler ve diğer etkinlikler her toplumsal yarada iptal edilirken futbol maçları vb. organizasyonlarda ciddi iptallerle karşılaşmadık. Yalnızca pandeminin en yoğun günlerinde bazı maçların seyircisiz oynanmasına karar verildi ve bu durum tekrar eski rutinine döndü. Bu durumda, esasında cezalandırılan kitlenin sahne sanatçıları ve müzik emekçileri olduğunu düşünmek sanırım doğru olur.
Sahnede icra edilen her türlü müziği ve gösteriyi sanat olarak kabul etmek tabi ki doğru değildir. Ancak insanların eğlenmeye, müzisyenlerin de para kazanmaya ihtiyacı var. Özellikle ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik buhran, alım gücünün düşmesi insanları zaten yeterince karamsar ve umutsuz hale getirmişken eğlenebilmek için aradıkları her imkan maalesef ki hüsranla sonuçlanıyor. Mekanlar da bu konuda ciddi hatalar yapıyor. İstanbul’da yılbaşı eğlencesi adı altında kampanyalar sunan mekanların reklamlarını ve fiyatlarını görünce, eski bir sahne sanatçısı olarak, buralara kimler gidebiliyor diye düşünmeden edemiyorum. En ucuz yer 600TL den başlıyor. iki kişi bir yılbaşını da evde geçirmeyelim diye niyet etse, ödeyecekleri rakam astronomik. Mekanların bu konuda savunması da hazır “yılbaşı en çok para kazanacağımız zamanlardan biri ve müzisyenler - solistler yılbaşında normal rakamlara çalışmıyorlar”. Evet, buradan bakınca haklısınız. Peki, siz diğer zamanlarda müzik ve eğlence programları koyuyor musunuz? Sizinle daimi çalışan müzisyenler ve solistler mi yılbaşı akşamı için bir anda fiyatlarını beş katına çıkartıyorlar. Tabi ki hayır! Bir müzisyen için, daimi olmayan her iş ekstradır. Ekstra ücretleri ise döneme ve güne göre anlık değişiklik gösterebilir. Daimi çalışan müzisyenlerin çok da ciddi yüksek talepleri bulunmaz.
Bari evde televizyon karşısında geçirelim diye niyet etsek, bu sefer de tamamen ağır dram yüklü televizyon dizileri, toplum vasatının altında eğlence programları, hatta yarışma programlarının yılbaşı konsepti ile karşılaşıyoruz. Malum pandemi var, eşi dostu davet edip sohbet - muhabbet edelim desek bu da mümkün değil. Biraz çerez alalım, biraz meşrubat, biraz da yeni yıla güzel girelim diye bir iki güzel yemek yapmaya kalksak market fiyatları ortada.
Şimdi arkamıza yaslanıp geçmişe doğru baktığımızda esasen ne kadar mutsuzlaştığımızı, karamsarlaştığımızı ve yarınlarımızı da kararttığımızı fark etmemiz gerekir. Bir siyasi seçim toplumun yapısını nasıl değiştirdi bunu görmemiz gerekli. Herkesin her şey olabildiği, insan hayatı dahil her şeyin ucuzlatıldığı bir döneme nasıl gelmişiz bunu sorgulamak gerekli. Toplumsal kültürlerin popüler kültürler altında nasıl kaybolduğu önemli.
Yeni bir yıl geliyor, 2022 yılına giriyoruz. Umarım ki artık düşünen, sorgulayan toplumlardan biri olma yolunda da ilerleriz. Dün karanlık, yarının aydınlık olması ise bizim elimizde.
Herkese gönlünce yaşayabileceği yeni yıllar temenni ediyorum.
Mutlu kalın.
FACEBOOK YORUMLAR