Merkez Bankası Ocak 2023 itibariyle yıl sonu enflasyon beklentisini açıkladı. Öngörülen oran ne? Yüzde 32,5... Şimdi bir iş insanı düşünün ki, bunu gözeterek maliyetlerini, yatırımlarını, finans kullanımlarını öngörüye dayalı olarak oluştursun.
Ortada öyle bir rakam var ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da telaffuz ettiği rakamlara uyumlu. Yüzde 30’larda bir enflasyon olacağına dair öngörüsünü paylaşmıştı ki, bunun yüzde 20’lere düşeceğini de vurgulayıp, herkesin hesabını buna göre yapmasını tavsiye etti.
Ne zaman? Asgari ücret açıklanırken... Peki Merkez Bankası enflasyon beklentisini geçen yıl tutturdu mu? Kritik soru bu. 16 Aralık 2022 itibariyle açıklanan beklentiye baktığınızda sıkıntı gözükmüyor.
2022 enflasyonu yüzde 66,8, dolar kuru da 18,78 olarak öngörülmüş ki, memur ve emekli maaş zamlarında da fark adına bunun dikkate alındığını biliyoruz. Ama iş burada bitmiyor. Ağustos ayında enflasyonun yüzde 70’in üzerinde gerçekleşeceğini öngören bu anket, Ocak 2022’de neyi öngörmüş?
T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde de halen bulunan anket sonuçlarına göre, yılın başında, sonu için yapılan 15 Ocak 2022 tarihli piyasa katılımcıları anketinde ne deniliyor?
“2022 yılı sonunda enflasyon yüzde 30,27, dolar / TL kuru da 13,95 olacak.” Sonra yılın sonuna gelinmiş, 90 + 4’te maç tahmini yapmak gibi, öngörülerin tuttuğundan mı bahsedeceğiz?
Enflasyon rakamlarının açıklanan yüzde 64 oranıyla bile gerçekçi bulunmadığını hepimiz biliyoruz da, hayatımızda yaşıyoruz da... Ama bir an için bunun gerçek ve resmi olarak açıklanan veri olduğunu düşünürsek...
Aradaki yüzde 34’lük enflasyon farkını ne yapacağız? Hatta 29 Aralık 2022 tarihi itibariyle dolar / TL kurunun da 18,71 olduğunu görmezden mi geleceğiz? Burada da yüzde 80’lerde sapma olduğu çok açık.
Şimdi Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi’nin aynı masalı tekrar anlatıp, bunun da gerçeğin ta kendisi olduğuna inanılması ve reel sektörün de hesaplarını buna göre yapması isteniyor.
Bu piyasa katılımcıların içinde akademisyenler de, bankacılar da, özel sektör temsilcileri de var. Acaba bulundukları kurumlarda da bu öngörüyle mi hareket ettiler? Eğer öyleyse, ortaya çıkan sapmanın hesabını nasıl verdiler?
Kendi kurumlarına sapmanın hesabını veremeyenler ya da daha kötüsü gerçek öngörülerini paylaşanların, kamuoyuna yapılan açıklamadaki bu büyük sapmanın hesabını vermeden, nasıl yeni bir öngörüde bulunup, insanların ve ülkenin kaderiyle, gelirleriyle oynayabiliyorlar?
Bir ülkede hesap verebilirlik yoksa, yüzde 100’lük sapmalar önemli bulunmuyorsa, o ülkede ekonomi yönetilmiyor demektir. Geriye sadece kuru ve boş övünmeler kalır. Önce bu sapmanın hesabını sorun, sonra ekonomiyi anlatın.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR