Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Yatırımcı nasıl çağrılır?

09 Ekim 2023 - 00:30

Haziran 2023’ten beri, yani Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini devraldığından bu yana ne izliyoruz? Kapı kapı dolaşan ve para arayan bir Bakan. Haksızlık yapmak istemem, daha önce de durum ne yazık ki farklı değildi.

Ama son tur Londra’dan başlayıp, Paris ve Marakeş ile devam eden turda da farklı bir görüntü vermedi. Türkiye’nin ne kadar yatırım yapılabilir bir ülke olduğundan söz ederken, iç basına da trilyonlarca dolarlık fonlarla buluştuğunun haberi servis edildi.

Öncelikle ülkenin ekonomik fotoğrafı, ekonomiye yaklaşımı, hukuksal güvenilirliği ve vizyonu ne yazık ki yeterli güvenliği sağlamıyor. Yatırımı bir fırsat gibi anlatmak ise, belki yatırımcı için uygun olsa da Türkiye açısından borç para aramaktan öteye gidemiyor.

2 binli yıllardaki parasal genişlemedeki performansımız da bulduğumuz parayı finansman yapmak yerine borç etme özelliğimizle, ‘yatırımcı gelmese de olur’ dedirtiyor. Elbette bu işin abartılmış hali. Şüphesiz yatırımcı gelsin, zira nakit döngüsüne ihtiyacımız var. Lakin şartları önemli.

Ayrıca bu görüntüde, Türkiye’nin yatırımcı bulması da zor, gelen yatırımın ülke hayrına gelmesi de güç. Peki aslında yatırımcı nasıl çağrılır? Kapı kapı dolaşıp, parayı davet ederek işin içinden çıkabilir misiniz?

Ne yazık ki, açıklanan orta vadeli programda bile net hedeflerin ortaya konulmadığı, çünkü envanter yapılmadan niyet mektubunun yazıldığı bir ortamda müreffeh bir ülke yaratmak için gerekli şartlar bulunmuyor.

Sizin bir ekonomi politikanız ve yolculuğunuz olur. Yani bir yere toplantıya giderken elinizde projelerle gidersiniz ve bu projeleri insanlara anlatırsınız. Cazibe yaratacak olan budur. Fakat projeden de daha önce yapılan çılgınlıkları anlıyorsanız, bu başımıza ayrıca bela açar ve yine rant dağıtmaya döner.

Mesela Çin’e bakalım. Neden? 2 binli yılların dünyadan en çok yabancı yatırım çeken ülkesiydi. Bunun içinde finansal yatırımcı da vardı; doğrudan sermaye yatırımcısı da... Ama Çin bunu yaparken önce geleceğe yönelik bir projeksiyon oluşturdu.

Ardından bunu anlattı ve oluşturduğu strateji şemsiyesinin altına girip, ona yolculuğunda eşlik edecek olanlara teşvikler verdi. Hatta anlaşmalarını yaparken şartlar ortaya koydu. Örneğin otomotiv sektörüne 10 senenin sonunda yerli bir otomobil markası isteğini baştan söyledi ve gelen yatırımcıya da içten parça alma ile ilgili limitler belirledi.

Bakın 2023 yılında dünya otomotiv pazarı Çinli markaları konuşuyor. Velhasıl kelam bu kapı kapı borç arayan görüntünün, elinde ne yapacağını bilmeden bankanın kapısına gidip, borç para arayan müflis esnaftan farklı bir görüntüsü yok.

Bazıları belki bu söylediğimden bunaldı. Ama yine söylüyorum. Sanayi, tarım ve iş gücü envanterlerini yapıp, bir planlama doğrultusunda, geleceğe yönelik bir projeksiyon oluşturup, yola çıkmayan bir ülkenin yatırımcı bulabilme ihtimali yoktur. Sadece şansı varsa, günlük nafakasını bulur. Anlayın artık şunu.
[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum