Yastık altı, yabancı yatırım ve ek MTV

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Londra’da yabancılarla buluşup, ülkeye sermaye yatırımları yapılması çağrısında bulunmaya hazırlanırken, Anayasa Mahkemesi ek MTV talebinin istemini reddetti.

Elbette hukukun verdiği karar bağlayıcı, saygı da duyulmalı. Ama ortada daha önce verilen kararlarla çelişiyorsa, sorgulamak da en doğal hak haline geliyor. Çünkü zaten yükümlülüğünü yerine getirmiş insanlardan yeni bir ilave para istemek, hukukçu olmasanız da adil bir yöntem olarak gözükmüyor.

Buna karşılık eş zamanlı olurken Ekonomi Koordinasyon Kurulu da yastık altındaki altınlara atıfta bulunarak, bunların ekonomiye kazandırılması ile ilgili çağrı yaptı ve bu kapsamda çalışmalarını yürüteceğini açıkladı.

Bir ülkede talebe göre vergilendirme ortaya çıkıyorsa, oyunun kuralları oyun oynanırken değiştiriliyorsa o ülkeye ne yatırımcı gelir; ne de yastık altındakiler gün yüzüne çıkıp ekonomiye dahil olur.

Hatta bir adım daha ileri gideyim. Mevcutlar yatırımdan imtina ederken, ilk fırsatta yatırımlarını da yurtdışına kaydırır. Ekonominin güven ile bağlantısını koparttığınız noktada ve güveni inisiyatif değil, hukukla güvence altına almadığınız ortamda yatırımdan ve yatırımcıdan söz edemezsiniz.

Ekonominin talep ettiği istikrar bir iktidarın sürekliliği değildir. Kimin iktidar olduğu ile ilgili de değildir. O ülkede hukukun, yasaların, kararların keyfiyete tabi olmadığı kanaatinin hasıl olmasına bağlıdır.

Mesela şöyle denilseydi. Gelecek yıldan itibaren MTV zamlanmıştır ve üç eşit taksitte alınacaktır. Bu kararı eleştirebilirsiniz. Oranları çok bulabilirsiniz. Hatta itiraz da edebilirsiniz. Ama bu yaklaşım güvensizliğe yol açmaz.

Bir ihale düzenlenirken, ihalenin ortasında kurallar değişir mi? Başka bir örnek vereyim. Bir futbol maçında pozisyona göre kural değişikliği yapabilir misiniz? O kural herkese ve maçın başlangıcından sonuna kadar değişmemek üzere uygulanır.

Siz her duruma göre karar almaya başlarsanız, bir süre sonra o ligden takımların çekildiğini ve sadece ligin adının kaldığını görürsünüz. Ekonomik kararlar da bundan farklı değil. Çünkü kurallar herkes için ve işin sürecinin başlamasından bitimine kadar geçerlidir.

Şayet siz topladığınız vergileri yeterli bulmayıp, yeni bir vergi toplamaya kalkarsanız, bunu o vergi yılı içerisinde yapamazsınız. Uygulamayı bir sene sonraki vergi yılını bağlayacak şekilde hayata geçirirsiniz.

Üstelik bunu vermeyenlerin hapis cezasına kadar uzanacak bir yaptırımla karşı karşıya kalacağının söyleniyor olması da, işin tuzu biberidir. Yaklaşım, sonucu belirler. Yaklaşım şaşılığı ise ekonominin sadece daha kötüye gitmesine neden olur.

[email protected]