Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Veride sıra tarıma mı geldi?

16 Ağustos 2024 - 21:20

Türkiye’de çok kötü bir enflasyon oyunu, çirkinleşerek oynanmaya devam ediyor. Tüm
başarıyı rakam tutturmak üzerine kurgulanmış ve bu konuda hızla inandırıcılığı yitiren
verilerle, sorundan çıkış dönemi için kurumlara da zarar vermeyi göze alan bir anlayışla algı
yaratılmaya çalışılıyor.
Öncelikle Türkiye’de enflasyonun düşmediğini çok iyi biliyoruz. Nereden? Sokağa
çıktığımızda yaşadığımız maliyet, aslında fiyat artışlarının tüm hızıyla devam ettiğini, duran
yerlerde de tüketimsizlikten kaynaklandığını bize anlatıyor.
Fakat enflasyondaki algıyı oturtmak için direnci kıramayan ve ağırlıklı harcama kaleminin de
gıdada olduğunu bilen ekonomi yönetimi, şimdi ince bir ayara soyundu. Tarımda üretici
fiyatlarının, yani enflasyonunun düştüğünü yerleştirmeye çalışıyor.
Sadece kuru sabit tutarak algı yaratamayacağını bir türlü anlayamayan ekonomi yönetimi, asıl
TL bazında maliyetlerinin arttığını görmezden gelerek, önce Tarım ÜFE’yi aşağıya çekiyor,
ardından da gıda fiyatlarını yine kâğıt üzerinde düşük açıklayacak gibi duruyor.
Ama önce bir soru. Zaten son derece yüksek oranlı bir bütçe yapıldı. Peki buna karşılık
enflasyonist ortam yoksa, bütçe nasıl açıkta rekor üstüne rekor kırıyor. 7 ayda bütçe açığı 844
milyar TL’ye ulaştı.
Ya hesapta olmayan bir harcama var ya da bütçe de enflasyon karşısında yıpranarak açığını
büyütüyor. Bu soruyu ortaya koyduktan sonra dönelim tekrar gıda fiyatlarına…Temmuz ayı
itibariyle tarımda ÜFE aylık bazda yüzde 1,74 azaldı, yıllık bazda da 41,07 oldu.
Hangi ortamda? Hemen bir araştırmanın sonuçlarını hatırlatarak devam edelim: “…İstanbul
Barometresi temmuz ayı araştırması sonuçlarına göre İstanbulluların yüzde 51,5’i maddi
yetersizlik sebebiyle tercih ettiği gıdalardan mahrum kaldı. Katılımcıların yüzde 41,8’i
Temmuz ayında yeterli gıdaya ulaşma konusunda endişe yaşadığını belirtti. Yeterli gıdaya
ulaşamadığı için porsiyonlarını küçülttüğünü söyleyenlerin oranı da yüzde 41,1 oldu…”
Bu fotoğraf bize gıda fiyatlarında herhangi bir gerileme olmadığını gösteriyor. Ama bu resmi
değiştirebilmek için, önce tarımda üretici fiyatıyla oynamanız lazım. Şimdi tam da bu
yapılıyor.
Tarım üreticisinin fiyatı nasıl düştü? Sadece yakıt harcamaları bile dikkate alsanız, ÜFE’nin
gerilemesinin mümkün olmadığını görürsünüz. Yetmedi, tarlada çalışacak insanların
yevmiyesi bin TL’nin üzerine çıkmış.
Nakliye maliyetleri anormal artmış, gübresi dur durak bilmeden yükseliyor. Yetmedi, zaten
çok borçlu olduğu için finansman maliyetlerindeki artış bile tek başına üretici enflasyonunu
yukarı yönlü tetikleyen faktörler sayılabilir. Seracılık deseniz su maliyetinden ısıtma
maliyetlerine kadar hepsi artış gördü.
Diyebilirsiniz ki, teknolojiyle ve akıllı tarım uygulamalarıyla maliyetler aşağıya çekildi.
Çözümün çok önemli bir parçası olmasına rağmen, bunun da toplam ÜFE’ye etki edebilecek
oranda yaygın olmadığını biliyoruz.

  • Elbette tüm maliyet bunlardan ibaret değil. Ben sadece maliyeti oluşturan kalemlerden bazı
    örnekler verdim. Bunun dışındaki giderlerde düşüş değil, aksine önlenemez bir yükseliş var.
    Tüm bu gerçekleri alt alta koyduğunuzda üreticinin enflasyonunu nereden düşürdünüz?
    Muhtemelen tüketicinin enflasyonu nasıl kâğıt üzerinde geriye çekiliyor, ama gerçek hayatta
    artan hızla devam ediyorsa, üretici üzerinden yapılmak istenen de bu. Bu ekonomi yönetimi
    algıyla gerçeklerin değişemeyeceğini bir türlü öğrenemedi.
    [email protected]
    Not: Yoğun iş ve haber temposu içinde birazcık mola için izninizi istiyorum. 24 Ağustos
    Pazartesi günü yeni yazıda görüşene dek, esen kalın.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum