Türkiye’nin gündeminde ilk sırayı uzay çalışmalarına yönelik hedefler aldı. Öncelikle gerçekten bu çalışmanın yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ama onu ayrı bir yazıda kaleme alırım. En büyük çekincem bilimsel çalışmanın temeli veri iken, işsizlerini sayamayan ülkemizin, bu alanda ders çalışması zorunluluğudur. Çünkü bilim hata ya da çarpıtma kabul etmez.
Fakat bu hedefler açıklandıktan sonra karşımıza çıkan bütçe problemi daha çok ilgimi çekti. Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) astronot gönderilmesi ilk planda öne çıkıyor. Ama BBC kaynaklı bir habere göre buradaki bütçede önemli bir açmazımız var.
Bu faaliyetler için ayrılan bütçede NASA, 23 milyar dolar ile ilk sırada yer alıyor. İlk dört sıra 1 milyar dolar ve üzeri kaynak ayırırken, Kanada gibi 300 milyon dolar ayıranlar da var. Peki Türkiye’nin Uzay Ajansı’na ayırdığı bütçe ne? 38 milyon TL. Yani bazı eşitlersek, dünkü kurdan 5 milyon 390 bin dolar.
Şimdi yeni hedefler konulduğuna göre bu bütçenin arttırılması gerekiyor. Peki kaynağı nereden bulacağız? Çünkü 2020 yılındaki bütçemiz zaten 172 milyar TL açık verir halde. O zaman bütçe açığını arttırmadan kaynak bulmamız lazım.
İşte tam bu aşamada, işsizlik verisi ve uzay açıklamasıyla eş zamanlı gelen simit zammı hayatımızı kurtarabilir. Doygunluk kriterinin boğazdan lokma geçmesi, tasarrufun yolunun da markete aç karnına gitmemek olarak nitelendirildiğini düşünürsek, hem 4 kişilik bir ailenin gıda ihtiyacını karşılarız; hem de biraz fedakarlıkla önemli bir kaynak elde edebiliriz.
Şimdi yeni fiyatıyla simit 2,5 TL oldu. Biliyorsunuz simit eski dosttur. Mevcut iktidardakiler dahil siyasiler çay simit hesabı üzerinden vatandaşın durumunu anlatmayı sever. Oysa şimdi bu eski dosttan bir kaynak yaratmanın formülü önümüzde duruyor.
Bir simit 2,5 TL. Hadi bir bardak da çay içilsin. Buna da ortalama 2 TL diyelim. Eğer vatandaşımız her öğünü bir bardak çay ve simitle atlatırsa, günde 13,5 TL’ye boğazından lokma geçerek gıda sorununu çözebilir. Bunu dört kişilik bir aile üzerinden hesaplarsak ayda bin 620 TL’ye karınlarını doyurduklarını öngörebiliriz.
Asgari ücret ne kadar? 2 bin 825 TL... Çalışanların yarısına yakını OECD verilerine göre bu fiyattan çalışıyor. Gördüğünüz gibi geriye bin 205 TL dahi kalıyor. Lakin madem uzay çalışmalarını hızlandıracağız; mevcut bütçe için fedakarlık yapmamız gerekir.
Şayet aile çaydan kısmadan, her öğün bir simit alıp, 3 simidi ailede paylaştırırsa tasarrufun büyüğü yapılmış olur. Bu da günde 7,5 TL’den 225 TL ayda tasarruf eder. Nüfusumuz kaç? Son açıklamaya göre 83 milyon 614 bin 362 kişi. Ortalama dört kişilik aileden kaba bir hesapla yaklaşık 21 milyon aile eder.
Her birinin bahsettiğimiz tasarrufu yapması halinde de köşeye 4 milyar 725 milyon TL atmış oluruz. Bu sayede de bugünkü halinden 124 kat fazla uzay için kaynak temin etmiş hale geliriz.
İnandırıcı gelmedi mi? Yardım etmediğiniz vatandaşa IBAN gönderilmesini; işsizliğin düşmesi ile ilgili açıklamaları; bütçe açığında başarı sağlandığı söylemini; kan ağlayan esnafa bin TL verilmesinin yardım kabul edilmesini garipsemiyorsunuz da buna mı karşı çıkıyorsunuz? Ayıp ediyorsunuz ama....
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR