Dijital ve teknolojik bir dünyaya koşar adım giderken ve Davos’ta yapay zeka başta olmak üzere dönüştürücü teknolojiler konuşulurken, sanırım hepsinin temeline koymamız gereken kavram siber güvenlik.
Geçtiğimiz günlerde İTÜ’de gerçekleşen 8. e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi’nin ana teması kariyer idi. Bu kapsamda yapılan konuşmalar son derece aydınlatıcıydı. Ama üç konuşmadaki vurgu özellikle dikkatimi çekti.
Bunlardan birincisi Cyber Struggle Kurucusu Kubilay Onur Güngör’ün ifadesiydi. Vurgu şuydu: Siber güvenlik uzmanlarının dünyanın tüm bilgileriyle donatılmış, üstün zekalı insanlar olacağına yönelik beklenti gerçekçi değil. Aranan şey, sorun çözme kabiliyeti ve beceridir.
Son derece gerçekçi bir yaklaşım içerisinde anlattıklarına baktığınızda birinci tespit şu: Yapay zekanın konuşulduğu bu çağda, işlerin büyük bir bölümünü ona devretsek de, beceri esas olacak ve bunu geliştirebilen insan her zaman tercih edilen özelliğini koruyacak.
Bir diğer önemli vurgu ise İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Bilgisayar Mühendisliği Siber Güvenlik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Muhammed Aydın’dan geldi. Siber güvenlik meselesinin çalışılan her alanda ve geliştirilen her üründe önemli olduğu bir sürece girildiğini hatırlattı ve ürün geliştirme sırasında bunun önemine binaen, okullarda en azından seçmeli olarak başlamak üzere bunun farkındalığıyla ilgili eğitimler verilmesi gereğine işaret etti.
Bir ürün geliştirirken, öncelikle güvenlik kaygısının ve buna yönelik önlemlerin esas alınması gereğine işaret eden Doç. Dr. Aydın, önümüzdeki süreçte bunun temel bir disiplin olarak ele alınmasının doğru olacağına vurgu yaptı.
Bu çerçevede önemli bir açılımı ise, aynı panelde konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik, Elektrik-Elektronik ve Haberleşme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Örs Yalçın, öğrencilerine yönelik verdiği tavsiyeyi paylaştı. Mühendisliğin aynı zamanda sosyal iletişimin de artırılması gereken bir alan olduğunu ve güvenliği esas alacak tasarımları esas alan bir bakış açısını geliştirmenin zorunluluğunu anlattı.
Sonuçta siber güvenliğin, bu kadar bağlantılı, internet üzerinden kurgulanan bir dünyanın esas konularından biri olduğu çok açık. Önemli olan bunun sadece siber güvenlik uzmanları çerçevesinde ele alınmaması.
Bundan sonra kariyerini hangi noktada ve hangi branşta yürütmeyi hedeflerle hedeflesin, her gencin hassasiyet göstermesi gereken bir başlık olduğu çok açık gözüküyor. Ayrıca yapay zekanın tartışıldığı bu süreçte, olayın işin ameliyesini yapay zekaya devredip, elde ettiği verilerle yaratıcılığın insana kalacağı bir sürece girdiğimiz de çok açık.
Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi işinizi yapay zekaya devretmeyin. İşinizde yapay zekayı kullanın ve en önemlisi güvenlik meselesini geliştirdiğiniz mal ve hizmetlerin temeline oturtmalıyız. Bunu yaparken de herkesi Einstein yapmaya değil, Einstein’ları desteklerken, insanların becerilerini geliştirecek metotları tartışacağımız bir sürece kapı açmak ihtiyacına odaklanmamız gerekiyor.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR