Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Üç veri bir gerçek

04 Ekim 2023 - 20:50

Ülkede enflasyon tam bilmeceye döndü. Açıklanan üç veriye baktığınızda TÜİK yüzde 61, İTO yüzde 73, ENAG yüzde 130 enflasyon duyurdu. Seç beğen al, ama şu az konuşulan bir başlık ki, üretici enflasyonu tüm maliyet artışlarına, kur riskine karşılık yerlerde sürünüyor.

Kısa süre içinde yüzde 80 enflasyon maliyeti yok oldu gitti. Ara ki bulasın... Kimse de işin bu tarafını tartışmıyor. Dönersek tekrar tüketici ve perakende enflasyonlarına hangisi doğru diye bakmamız gerekiyorsa ne yazık ki hiç biri tam olarak satın alma gücündeki erimeyi ve fiyatların aşırı artışını yansıtmıyor.

Bu tartışmayı sabaha kadar yaparsınız, ama gerçek de değişmiyor. Ne var ki hepsinin ortak bir noktası var ki, asıl bunun üzerinde durmak gerekiyor. Hangi enflasyon oranını esas alırsanız alın, gerçek şu ki enflasyon artıyor.

Yani söylendiği gibi frenlenen, gerileyen, hatta tek hane hedefinin yakınından bile geçen bir enflasyon artış hızını uzun bir süre göremeyeceğiz. O zaman ister konuya reel sektör açısından bakın, ister vatandaş, değişmeyen tek ortak nokta bizi zor günlerin beklediği...

Neden? Enflasyondan daha tehlikeli olan, artış hızının kabul edilmemesi ve bir rakamdan ibaret bırakılması. Düşük bir TÜİK enflasyonu ile vatandaşın emeklisinden çalışanına ücretlerinin alım gücünü yok eden, enflasyon muhasebesi sınırına uzak tutulan oranlarla da reel sektörün fiktif kazançlarını vergilendirip, zaten kıt olan kaynaklarını sömüren bir ekonomi yönetimi anlayışı söz konusu.

Dünyada yükseliş ya da dirençli enflasyon eğilimini esas alırsak, bunun üretimsizlikten ya da üretim maliyetlerinden kur etkisine kadar içtekini yukarı yönlü baskıladığını düşünürsek, üzerine bir de Merkez Bankası’nın iç piyasayı daraltıcı etkilerini eklersek, karşımıza çıkan tek gerçek stagflasyon oluyor.

Türkiye adı konuşmamış bir stagflasyonla, kabullenilmeyen yaşam ve üretim maliyetleriyle, ne yazık ki tekrar baskılanan enflasyona bağlı kur ve faiz ekseniyle hayal diyarına doğru rotayı kırdı.

Muhtemelen para bulamadıkça, buradaki katı tutumunu göstergeleri sağlam tutabilmek için setleştirecek ve büyük bir kırılmaya neden olacak. Tam da bunu yapmaması gerekiyor. Şu an sorunların en önemli çözümü, daha doğrusu çözümün başlangıcı problemleri tüm çıplaklığıyla kabul edip, önümüze koymak ve buna yönelik bir strateji belirlemektir.

Fakat ne yazık ki bu yaklaşımdan çok uzaklaşan, kapı kapı para arayan, bulamadıkça Ankara’da stresi artan bir ekonomi yönetimi gerçeği önümüze geliyor. Özellikle yılbaşından itibaren, yani seçim sathına girdikten sonra popülizme kayma olasılığı yüksek olan bir iktidar anlayışı içinde, sorunlarımızı içinden çıkılmaz bir noktaya doğru sürüklüyoruz.

Şayet reel piyasalardan finans piyasalarına, sokaktaki vatandaştan yurtdışı yatırımcıya kadar herkes ‘acaba Mehmet Şimşek kalacak mı’ şüphesi duyuyorsa, kalmasının neye yarayacağından çok finans piyasalar dostu bir yaklaşım beklentisi ile umut besliyorsa zaten işin içinden çıkamıyoruz demektir. Ezcümle açıklanan enflasyon rakamlarının hangisini istiyorsanız onu doğru kabul edin. Üç verinin içinde tek gerçek enflasyonun arttığıdır.
[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum