Hiç kusura bakmasın; Berat Albayrak boş konuşuyor. Sokakta sıradan bir yurttaşın, yandaş ve taraflı bir haber kanalından kulaktan dolma duyduğu savlarla ortaya çıkmak, hele bir de basın açıklaması yapmak Türkiye Cumhuriyeti Bakanı’na yakışmıyor.
‘Nereden nereye geldik’ diyerek enflasyonda gerçek olmayan bir düşüşü övünç yapan, ticaret yapamadığımız için daralan bir cari açık üzerinden sorunları görmezden gelen, risk primlerini yorumlarken ‘ölmedik ama sıtmaya razı olun’ kıvamında konuşan, geçen seneki felaketi göz ardı edip, sadece bir ay o da baz etkisiyle yükselmiş güven endeksiyle caka satan bir isim olarak oturduğu koltuğun ağırlığının farkında mı?
Faiz baskılarının arttığı bir süreçte Merkez Bankası Başkanı’nın teamüllere ters olarak görevden alınmış olması, sıkıştıkça TÜİK’te yetkili değiştirilmesi, doların TL karşısında akıllara durgunluk verecek oranlara gerilerken, dolar mevduatlarının hızla yükseliyor olması, konu olarak Bakan ciddiyetine daha çok yakışmaz mı?
Yetmedi... Son açıklamasında Türkiye’nin artık üzerinden para kazanılan bir ülke olmayacağını ifade etti. Adama sorarlar: Birincisi; Türkiye’de para kazanmak yerine, 17 yıldır ülkenin üzerinden para kazanıldığını mı itiraf ediyor?
İkincisi; Türkiye’nin artık sermaye çekemeyeceğini açık açık dile mi getiriyor?
Üçüncüsü; yerel yönetimler üzerinden yaşanan mutlak bir mağlubiyeti böyle mi kapatmaya çalışıyor?
Dördüncüsü; madem ülke üzerinden para kazanılacak bir şey değil, her türlü tavizin verileceği ortaya konularak ABD’den İngiltere’ye kime ne anlattınız siz? Ret cevabını alınca, paranın gelmeyeceğini anlayınca mı yiğitliğe soyunuyoruz?
Beşincisi; madem ülke ekonomisi son derece yolunda; bu sokakta yaşananlar ne? Maliye ürün fiyatları yerinde dururken, örneğin tütün mamullerinde niye vergiye zam yapma ihtiyacı duyuyor?
Altıncısı; geldiğimiz noktada finansal piyasalarda normalleşme gözleniyorsa, neden kendisi de dahil 82 milyon insan olarak tedirginlik yaşıyor; dünyadaki diğer siyasetçilerin dudaklarından çıkacak kelimelere kitleniyoruz?
Yedincisi; sürdürülebilir bir büyüme trendine girdiysek; neden bundan sokaktaki vatandaşın, işsizin, iş insanının haberi yok? Madem bütçe sağlam; açık hedefinin neden ilk beş ayda dörtte üçünü yedik?
Sekizincisi... Gerçekten saymayacağım... Çünkü bunun sonu gelmeyecek. Mete Han’dan beri devlet geleneği olan Türk Milleti, bu kadar ciddiyetsizliği hak etmiyor.
FACEBOOK YORUMLAR