Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Tohumun kalbine beton dökecekler

10 Mayıs 2022 - 23:40

Dünya hızla gıda krizine doğru koşarken, pandemi ile ilgili yaşananlar aslında çok önemli olan tarımın kritik rolünü bir kez daha hatırlatmışken, gıda fiyatlarından kaynaklanan enflasyon can yakmaya devam ederken, söylemlerin aksine tarıma darbe üstüne darbe vurmaya devam ediyoruz.

Bu süreçte tarımı tartışmak yerine, akıllı tarım uygulamalarıyla teknolojiyi de kullanarak, ekilmemiş bir metrekare tarım arazimiz kalmasın diye uğraşacakken, bu konuda üretim yapanları desteklememiz gerekirken, tarımı stratejik sektörlerin başına koymamız şart olmuşken tarım dışı kalmak için her şeyi yapıyoruz.

Bakmayın siz söylemlere… Ne demiş büyüklerimiz? Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Şayet tarımda üretim yapacaksanız, tarımdan para kazanırken, bir yandan da insanlarınızın ihtiyaçlarını karşılayacaksanız, üretime ve üretime konu olan başlıklara dikkatle eğilmeniz, kafa yormanız gerekiyor. Fakat biz ne yapıyoruz?

100 yıllık bir hafızanın üzerine TOKİ binaları dikmeye çalışıyoruz. Eylemden söz ediyorum. Konya’daki Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü’nün arazisinin bir bölümünün bina yapılmak üzere TOKİ’ye verildiği basına yansıdı.

Tarım arazisine bina yapmak zaten başlı başına her şeyi anlatıyor da iş burada bitmiyor. Tohum Platformu’nun bu konuyla ilgili yaptığı açıklamaya bakarsanız 100 yıldan fazladır Türk tarımına hizmet veren bu merkez, yıllık 150 milyar TL’lik de değer yaratıyor.

Ayrıca enstitünün tohumculuğun merkezi olduğuna da dikkat çekiliyor. Bir tarafta tarıma destek vereceğinizi açıklayacaksınız, aynı gün Topram Mahsulleri Ofisi’ne ithalat izni vereceksiniz, sonra yetinmeyip, bilim yuvası haline gelen bir merkezin üzerine tarım arazisine bina dikmeye kalkacaksınız; sonra da üretimden bahsedeceksiniz.

Hoş bu ilk değil. Türkiye’nin muhtelif yerlerinde yaşananların bir benzerini yaşadık. Ama bu hamle Atatürk Orman Çiftliği’nin üzerine kaçak bina kurmak kadar ağır. Çünkü Atatürk Orman Çiftliği de sadece bir alan değil, aynı zamanda Cumhuriyet tarihi boyunca ülkedeki tarım ve hayvancılığının laboratuvarı olmuş, ar-ge merkezi görevi üstlenmiş bir noktasıydı.

Aradan yılar geçmesine rağmen, hatadan ders alınmadığını, hatta meselenin bir hata olarak bile görülmediğini Konya’daki hamleden anlıyoruz. Oysa Türkiye’nin üretmeye, çalışmaya ihtiyacı var. Ama en çok da tarıma eğilmesi gereken bir dönemden geçtiğimizi unutmamaya gereksinimi bulunuyor.

Peki biz ne yapıyoruz? Bir tarafta ekonomi her sıkıştığında, inşaat sektörüne destekler açıklıyor, milyonlarca TL ya da sendikasyon kaynaklı olduğu için doları kamu bankaları üzerinden üç beş kişilik bir kesime dağıtıyoruz, onlar da bina yapıp zenginleştiğimize bizi ikna etmek için kullanılıyorlar.

Ekonomideki gerçek sorun ne biliyor musunuz? Ne para, ne teknolojideki eksiklikler ne de alt yapıya yönelik ihtiyaçlar. Bizim gerçek sorunumuz çarpık bakış açısı. Bu bakış açısı değişmediği sürece de dünyanın en ileri teknolojlerini degetirseniz, patinaj yapmaktan ya da geride kalmaktan kurtulamazsınız.
[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum