TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru Mayıs ayı itibariyle, Eylül 2021’den beri en yüksek seviyesine çıktı. Aslında baktığınızda ne kadar mutluluk verici değil mi? Fakat burada yapılması gereken gereksiz sevinç çığlıkları yerine ‘nasıl oldu’ sorusunu sormaktır.
Mesela bu üç sene içinde Türkiye’ye kalıcı sermaye akışları mı oldu? Swap hariç eksi bakiyelerden yeri çıkmanın sevincini yaşadığımıza göre sağlıklı bir para akışından söz edemeyiz.
Türkiye son derece kritik projelerle dünyanın para akımlarının odak noktası haline mi geldi? Açıkçası son derece büyük bir potansiyeli olmasına karşılık, startup ekosistemine gelen paraların bile dişe dokunur bir tarafı yok.
Birden bire üretim yapımızda büyük değişikliklere imza attık ya da dünyanın ilk kez kullanacağı bir ürün ya da hizmet mi geliştirdik? Hayır... İhracatımız içindeki yüksek teknoloji payı yüzde 20’lere mi çıktı? Ne yazık ki halen yüzde 3,6’da duruyor.
Peki birden bire dünyada bir parasal genişleme oldu, buradan da bize akın akın para mı aktı? Öyle olmadığını biliyoruz. Turizm gelirlerinde 300 milyar dolar seviyesini mi yakaladık? Daha yeni yeni kıpırdanma var ve 2019’u yakalamanın mutluluğu içerisindeyiz.
Peki o zaman ne oldu da? TL değer kazandı. Şayet dolar basma yetkisi bize verilmediyse burada değer kazanan bir Türk Lirası’ndan değil, aşırı değerli bir Türk Lirası’ndan bahsedebiliriz.
6-7 tur attıktan sonra para bulamayan ve serseri paralardan medet umarken, halkının karnını doyurma ihtiyacını bile çok gören bir ekonomi yönetiminin, reel sektörü de bir taraftan kurla, diğer taraftan TL maliyetlerle baskı altına aldığını biliyoruz.
O zaman tüm bunları alt alta koyduğumuzda, ortaya çıkan bu fotoğraf ‘nasıl oldu’ sorusunun yanıtını sağlıklı argümanlarla önümüze koymuyor. Günübirlik politikalar ve daralmadan kaynaklanan veriler ile dış ticaret ya da cari açık gerçeği önümüzdeyken, bizim burada ekonominin yeni kulvarının neresinde olacağımızı tartışmamız gerekmiyor mu?
Aşırı değerlenmiş bir TL varsa, o zaman neden KKM, artı döviz mevduat hesapları toplamda 230 milyar dolar seviyesinde? Yani başladığımız noktaysak ve o gün son derece riskli bir görünüme sahipsek, dolar bazında riskimiz azalmamış, aksine artmışken, şimdi TL’nin Eylül 2021’den beri reel efektif kur bazında en yüksek noktalarda olmasına nasıl sevineceğiz.
Bir uyuşmuşluk içinde kendi kendimizi kandırmaya, algıyı yönetmeye kalkarken de, vücuda zararlı maddelerle günü kurtarıp, yarınları ipotek almaya devam eden bu halimizden hızla kurtulmamız gerekiyor.
Bir film vardı; hatırlayacaksınız. Issız Adam... Orada çok güzel bir replik vardı ve şu anki Türkiye ekonomisine çok uygun bir tanım yapıyor. “Karda donmak üzeresin. Uyumak tatlı geliyor; ama sen öldüğünün farkında değilsin.”
Gelin şu kendimizi kandırma huyundan vazgeçip, ülke ekonomisini ayağa kaldıralım.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR