Dünya bir taraftan virüsle birlikte sağlık mücadelesi verirken, diğer taraftan da başka itişmelere, paylaşım savaşlarına ve yeni ekonomiye geçiş süreçlerine sahne oluyor. Elbette dijitalleşme bunun bir parçası. Paylaşım savaşlarının da orta ve uzun vadeli merdiveninin bir basamağı.
Fakat geleceğin dünyasında, ekonomide, bağlantılı olarak da siyasetinde söz sahibi olmak isteyen son yüzyıldaki geleneksel güçlerin, bir tarafta petrol fiyatları üzerinden Rusya, diğer taraftan da üretim gücü ve son yıllarda yaptığı teknoloji atağıyla Çin ile sürdürdükleri ekonomik savaş da göz ardı edilecek cinsten değil.
Trump’ın yaşananları Çin virüsü diyerek tanımlaması aslında boşa söylenmiş bir söz değil. Bundan anlıyoruz ki, ticaret savaşları hız kesmeden devam ediyor. Nitekim virüs olayının da ABD-Çin arasında imzalanan birinci faz anlaşması ve Rusya odaklı petrol fiyatlı krizden hemen sonra gündeme gelmiş olması tesadüf mi, değil mi bugünden anlamak zor.
Ama şu bir gerçek ki, bu iş sözde kalmayacak. Geçtiğimiz gün Vira Haber’in instagram yayınına katılan Paradigma Danışmanlık Şirket Kurucusu Haluk Ünaldı, 3. Dünya Savaşı’nın finans üzerinden yürütüldüğünü, virüsün de buna ortam sağladığını belirterek bir konuya dikkat çekti. Dedi ki: “Salgın Çin’de başladı söylemi, acaba Irak’ta kimyasal silah var gibi bir söylem olabilir mi?”
Ünaldı, Trump’ın ‘şimdilik inceliyoruz’ sözlerine de vurgu yaparak, ‘şimdilik’ vurgusunun üzerinde düşünülmesi gereken bir özellik taşıdığını ifade etti. Peki bunu söyleyen Haluk Ünaldı sadece bir danışman mı? 1998 yılından sonra ‘evet’. Ama önceki kariyeri söylemlerini daha da değerli kılıyor. Hemen resmi internet sayfasından kısaca aktarayım:
“1975 yılında Deniz Harp Okulu’ndan mezun olmuş, Deniz Kuvvetleri’nde değişik görevler yapmış ve 1979 – 1981 yılları arasında Naval Postgraduate School (USA), ‘Operations Research / System Analysis’ bölümünde master eğitimini tamamlamıştır.
1990 yılında Deniz Kuvvetleri’nden ayrılarak, NATO Consultation, Command and Control Agency (Hollanda), ‘Operations Research’ bölümünde ‘Senior Scientist’ olarak görev almıştır. NATO’da stratejik kuvvet planlaması, arama teorisi ve harp oyunları konularında çalışmış ve birçok harp oyunu bilgisayar modelinin sorumluluğunu üstlenmiştir. 1998’de yurda dönen Ünaldı, Hollanda’da bulunduğu süre içinde NATO Okulu’nda ‘Kriz yönetimi’ kursu görmüş ve Edinburg Business School (UK)’dan MBA yüksek lisansı almıştır.”
Gördüğünüz gibi ‘tam işin uzmanı’ ve öngörüsü de, gelişigüzel her gece ekranlara çıkan ve her konuda bilgisi olduğunu düşünenlerin çok ötesinde bir kıymete sahip. Geleceğin ekonomi savaşında virüs üzerinden Çin baskısı ile ilgili Trump yalnız mı?
Cumhuriyetçi Senatör Josh Hawley ve Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Vekili Elise Stefanik tarafından ABD Senatosu’na sunulan tasarıda Çin’nin kusurunun araştırılması isteniyor. Araştırılsın denilse de tasarıda hükmü de vermişler ve tazminat ödemesi gereğine işaret ediyorlar. Hatta ‘bu Çin’i salgından sorumlu tutma tasarısıdır’ denilerek açıkça yönlendirme de yapılıyor.
İngilizler de benzer gerekçelerle Çin hükümetinden 3,2 milyar sterlinlik bir tazminat talep ediyorlar. İddiaya göre G7’ye maliyetin toplamda 3,2 trilyon sterlin olduğu iddia ediliyor. Bu iddia da İngiliz dış politika düşünce kuruluşu Henry Jackson Derneği’nin hazırladığı rapora dayandırılıyor. Konunun BM ve Uluslararası Adalet Divanı’na getirilmesi gereğine işaret ediliyor.
Bir dip not: “Henry Jackson Derneği’nin üyeleri ve destekçileri arasında ABD, Almanya, İngiltere, İsrail gibi ülkelerden siyasetçiler, gazeteciler, güvenlik yetkilileri ve araştırmacılar bulunuyor.” İş burada bitmiyor. Son olarak da hafta başında Almanya açıklama yaptı. Çin’i sorumlu tutarak kayıpları nedeniyle 130 milyar avro faturayı Çin’e göndereceğini ima etti.
Şimdi tüm bunlar bana neyi hatırlatıyor? 2009 yılında gerçekleşen G20 Zirvesi’nde İngiliz Dışişleri Bakanı’nın, daha sonra çeviri hatası diye yalanlanan ‘krizin faturasını gelişmekte olan ülkeler ödeyecek’ söylemini... Yani bir yandan geleceği kurgulayacaksın; öte taraftan 2 binli yıllardaki parasal genişlemeyi fırsata çeviren ülkeye geçmişin faturasını ödetmeye yelteneceksin. Fena iş sayılmaz değil mi?
Çok belli ki bir fatura ödetilmeye çalışılarak, durumu lehe çevirme denemesi yapılacak. Peki ama haberleri hep bir taraftan okuyoruz. Çin’de bu mesele nasıl tartışılıyor? Yazı yazmadan önce Çin’de yaşayan Türk-Çin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yavuz Onay ile konuştum ve bu iddiaların Çin’deki yansımasını sordum.
Türkiye-Çin İş Konseyi’nin eski Başkanı da olan Yavuz Onay, hamlenin Çin’deki yansımasını şu sözlerle paylaştı: “Bu tazminat atılımının projenin bir parçası haline geldiği düşünülüyor. Meselenin virüs olmaktan çıkıp, bir savaşa dönüştüğüne dair bir kanaat oluştuğunu, Wuhan’a getirenin de belli olduğunu söylüyorlar. Bu bölgeden çıkmasından Çin’in sorumlu tutulamayacağı düşüncesini taşısalar da, Çin’in kabul etmeyeceği ve buna karşılık vereceği gözleniyor. Yasal dayanak ve delil olmadığı tezinin Çin’in gündeminde olduğunu söyleyebilirim.”
Onay, ‘Türkiye’den yayılsa, Türkiye’ye mi dava açacaklar’ diye sorarken, ‘doğalsa zaten tartışacak bir konu yok. Ama değilse, yani biyolojik silah tezi varsa Çin’e kimin getirdiği araştırılmalı’ dedi. Anlaşılan o ki, Çin bunu kabul etmeyecek ve gereken karşı hamleyi de yapacak. Çin’in ekonomisini çökertme amacı akla geliyor. Bunu da Yavuz Onay’a sordum: Dedi ki: “Çin eskisi gibi bir ülke değil ve bunun tedbirini alacaktır.”
Yani tartışma büyüyecek gözüküyor. Belki de ticaret savaşlarının yeni versiyonunu tazminat savaşları olarak göreceğiz. Yazıyı kaleme aldığım saatlerde bir ilginç not da sevgili dostum Stratejist Mete Akıncı’dan geldi. Akıncı sosyal medya hesabında, kamuoyuna açık bir biçimde Birleşik Dünya Federasyonu çalışmaları yapıldığı uyarısında bulundu. Bence yapbozu tamamlayan en önemli parçalardan biri de buydu.
Zaten Çin’deki ilk vakanın ardından saatler geçmeden, dünyadaki hiçbir jeopolitik riski görmeyen finans piyasalarının meseleye atlamasından belliydi. Velhasıl kelam bu iş virüs sorunu olmaktan da, teknoloji mücadelesi olmaktan da çıkmış gözüküyor. Bildiğiniz, köşe kapmaca oynuyorlar.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR