Türkiye’de ekonomide yaklaşım bildiğiniz gibi. Herhangi bir yol katedemiyoruz. Gerçek olmayan bir enflasyonun altında maaş zammı verdiğiniz emeklileri, enflasyondaki artışın nedeni göstermek mi dersiniz, ‘bunalttığımızın farkındayız’ deyip, gerçekle yüzleşmek yerine ara düzeltme isteklerini gündeme getirmek mi dersiniz bilemiyorum ama rasyonelleşme diye adlandırılan sadece yapılan yanlışların düzeltilmesi ise hızla sınıfta kalmaya gidiyoruz.
Çünkü çok garip uygulamalar ortaya çıktı. Haberlerde 18 yaşını doldurmuş bireylere uyarılarda bulunuluyor. Neden? Genel Sağlık Sigortası primlerini ödemedilerse, borçlu çıkabilirler.
İşsiz insandan sağlık sigortası primi istemek yeterince saçmalık olarak ortada dururken, şimdi de yeni mezun olmuş hatta olmamış insanlara önce prim çıkartmak, sonra onları ödemesini beklemek nasıl bir mantıktır?
Daha garip olan ise bunu normalleştiriyor olmak. Bir kişi de çıkıp ‘ne yapıyorsunuz’ demiyor. Denilmediği için de saçmalığın boyutunda çıta yükseliyor. Geçtiğimiz günlerde medyaya düşen bir haber daha da abartıldığının resmi gibiydi.
Gazeteci Mehmet Faraç kendisine Kabahatlar Kanunu çerçevesinde ceza geldiğini dile getirdi. Eş zamanlı bir diğer örnek ise engelli bir genç. Onun da başına geldiği benzer bir olay geldiği vurgulanıyor haberde. Peki kabahat ne?
İnanamayacaksınız ama parkta oturmak. Yani abartının bu kadarına da ‘pes’ denir. Daha önce hiç aracı olmayanlara ceza kesildiğini, başka şehre gitmediği halde trafik cezasıyla muhatap olanları görmüştük. Hatta bunlar bizzat Bakan tarafından kabul edilmiş, bir de sehven yapıldığı vurgusuyla ortaya çıkınca düzeltilmeye kalkılmıştı.
Parkta oturmaya ceza nedir? Böyle bir mantık mı var? Enflasyonu sürünecek oranda zam verdikleriniz yaratıyor, bütçe açığı parkta oturandan karşılanmaya çalışılıyor, hayatında daha iş görmemiş insandan sağlık sigortası primi isteniyor.
Bir kişi çıkıp bana bunun mantığını açıklasın. Mehmet Şimşek ve ekibinin rasyonelleşmeden anladığı bu mu? Rakamları bile tartışmaya açamayan, TÜİK’e bu konuda talepte bulunamayan bir ekonomi yönetimi, daha önce aklı zorlayarak indirdiği faizle, milyarca dolar yakarak düşük tuttuğu kuru, enflasyon kadar değer kaybedecek noktaya doğru bir yolculuk başlattığında rasyonelleşmiş mi oluyor?
Şu bir gerçek ki bu ekonomi yönetimi tamamen savruluyor. Dikiş tutmuyor. Nedeni, müsebbibi, çalıştıkları şartlar ya da angajmanları nedir bilmiyorum. Ama bu kadar aklı zorlayan, arı kovanına çomak sokan açıklamalar ve eylemler en kibar haliyle işbilmezliğin tavan yaptığını gösteriyor.
Bir takım yatırımcılarla aynı odalarda ülke ekonomisini konuşup, elde avuçta olanları satmaya kalkarak bu ülkenin ekonomisini kurtaramazsınız. Türkiye’nin akla ve bilime ihtiyacı var. Salma vergilerle, cezalarla toparlanmaya çalışılan bütçeye, elde avuçtakini satarak kurtarılacak bir rezerve değil.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR