Türkiye ekonomisinde başarı söylemleri, resmi yayın organı haline gelen eskinin basın yayın organları tarafından aktarılsa da, sokakta farklı bir gerçek yaşanıyor. Herkes birbirine bakınarak bu sürecin nereye gittiğini soruyor.
Son ve popüler gündem maddesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan bir çalışmada ortaya çıktı. Öğrencilerin devamsızlığına dikkat çekildi. Özellikle imam hatipli ve mesleki-teknik lise öğrencilerinin, konulan devamsızlık sınırını aşması sorun olarak ortaya konuldu.
İmam hatipler çok önemli değil. Neticede ülkemizde bolca var. Ama mesleksiz hale getirilen bu çocukların üniversite sınavlarındaki başarısızlıkları büyük problem. Yine bundan daha ciddi bir sorun ise mesleki ve teknik lise öğrencilerinin devamsızlığı...
Reel sektörün ara eleman probleminin kritik anahtarlarından biri olması gereken bu okullardaki öğrencilere özel önem verilmesi gerekiyor. Ortada çok ciddi bir eğitim ve yaklaşım problemi olduğu açık.
Neden yaklaşım problemi? Çünkü bu soruna yönelik çözüm adına, bakanlıkta yürütülen bir çalışmada devamsızlık gösteren öğrencinin ailesine para cezası kesilmesinden bahsediliyor. Parasını versin, gitmesin o zaman.
Bu nasıl bir bakış açısıdır ki, çocukların okullara gitmesini temin etmek için velilere para cezası öngörülsün? Acaba o çocuklar bunu ne kadar önemseyecek? Sorun belki de ortaya konulan eğitimin kalitesiyle ilgilidir. Para cezası kesince çocukları sınıfta tutmayı başarabilecek miyiz? Tuttunuz; eğitimi, öğretimi sonuca ulaştırabilecek misiniz?
Esasen daha temeldeki ihtiyaç başka. Kasa tamtakır kuru bakır, bütçe zamanı geliyor, kağıt üzerinde de olsa gelir arttırmaya çalışan bir yaklaşım, sorunları bahane edip, vatandaştan para toplamanın yolunu arıyor.
Aynı durum vergi daireleri için de geçerli. Şimdi borcunu ödeyemeyen mükellefleri tek tek çağırıp, kibarca tehdit etmeye başladılar. Yahu çağırdığınız insan mükellef. Yani ‘buradayım’ demiş, faturasını kesmiş, vergisini tahakkuk ettirmiş ama ödeyemiyor.
Sokakta kayıt dışı bir gerçek dururken, kümesteki kazlar gibi bu insanları zorlayıp, ‘neden ödeyemediğini’ sorgulamamak, devamsızlık gösteren öğrencinin velisine para kesmekle aynı şey. Üstelik eğer ödeyememe durumları devam ederse, bankalar üzerinden e-haciz uygulayacağını söyleyeceksin. Bu ne demek biliyor musunuz? Piyasada büyük bir ödemeler zinciri kırılması daha geliyor demek.
Üç kuruş gelen paraya el koymaya çalışan bir yaklaşım, ödenecek çekleri, senetleri, kredileri, kendi çıkarı uğruna patlatacak, günün sonunda kimseden para toplayamayacak, ama o arada da herkesi batıracak demek.
Ateşle oynuyorsunuz; yapmayın. Yüzde 80’lerde gelirinizi dolaylı vergilerle elde ederken, sorunları yok sayıp, insanların dengesini daha çok bozmayın. Salma dönemine girmeyin. Sorunları çözün. Tekrarlıyorum; iktisaden ateşle oynuyorsunuz. Yapmayın...
FACEBOOK YORUMLAR