Binek araçlarda muayene ücretlerine öyle bir zam geldi ki, akıllara zarar. Ülkede tek haneye düşeceği söylenen enflasyon masallarının gölgesinde, insanlardan harcamasını, reel sektörden de maliyetleri yansıtmamasını isteyen ekonomi yönetimi yüzde 130 zam yaptı.
Düşünsenize, hem ülkede enflasyonun iki hanelerde olduğu belirtiliyor, hem de üç haneli oranlarda kamuya ait ücretlere zam yapılabiliyor. Daha garip olan ise kimse bunu sorgulamıyor.
Yapılan zam, bu haliyle güldürmese de yeterince şaka gibi ama asıl mesele burada değil. Zam kimin eseri o bulunamıyor. Komik olan bu. Saadet Partisi Muğla Milletvekili ve Grup Başkanı Selçuk Özdağ ‘kim yaptı bu zammı’ diye sormaya başlayınca bakanlıklar yüzde 130’u cebe koyup, zammı da cami avlusuna bıraktılar.
Selçuk Özdağ, önce konuyu Hazine ve Maliye Bakanlığı’na sordu. Sual neydi? Zam niçin yapıldı. Zira rakam 507 TL’den bin 130 TL’ye çıkmıştı. Doğal olarak zam kime sorulur? Hazine ve Maliye Bakanlığı’na...
Bakanlık ‘benim ne ilgim var, Ulaştırma Bakanlığı’na sor’ diye yanıt veriyor. Selçuk Özdağ da muhatabını bulduğunu düşünerek bu adrese yönelip soruyu yöneltiyor. Cevap ne? Özdağ’ın aktardığını paylaşalım: “Araç muayene ücretlerine ilişkin tüm iş ve işlemler Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenmektedir.”
Mesele tam ‘Yaşan ne yaşar ne yaşamaz’ hikayesine dönmüş. Düşünsenize ortada yüzde 130 zam var, ama zamma kimse sahip çıkmıyor; herkes ‘benimle ne ilgisi var’ deyip, başka kapıya yolluyor.
Böyle bir durumda zam sahipsiz ise ortadan kaldırılması en sağlıklısı olur değil mi? O kadar da değil. Vatandaş yüzde 130 zamlı fiyata ödeyecek ama sonrasında vatandaş olarak ödediği paranın hesabını sormak istediğinde, parayı bulamayacak. Neden? Çünkü kime para ödediğini bilemiyor.
Gerçekten tuhaflıklar ülkesiyiz. Dünyanın gelişmiş ekonomilerine sahip hangi ülkesinde vatandaşın başına böyle bir iş gelebilir. Düşünsenize; maaşlarınıza zam yaparken enflasyon güdükleştikçe güdükleşiyor, sonra vergi ya da kamu alacaklarına geldiğinde yüzde 130’luk zam ve enflasyona etki edecek bir gider kalemi ortaya çıkıyor.
Daha şaka gibi olan, bu bedele zammı kimin istediği, neden bu oranda olduğu, paranın kimin adına tahsil edildiği belli değil. Belli olmadığı gibi yarın bu paranın hesabını sorabileceğiniz bir bakanlık bütçesi de bulunmuyor. Çünkü parayı nereye verdiğiniz belli değil. Ama net bir şey var; o da parayı alıyorlar. Tam karambol ekonomisi...
Madem şaka, biz de şaka ile karışık soralım. Hepinizin bildiği bir Nasreddin Hoca fıkrası vardır. Çocuklar Hoca’dan düdük ister de, günün sonunda hoca kendisine para veren tek çocuğa düdük alıp getirir ve çocuklara şunu der: Parayı veren düdüğü çalar.
Şimdi yüksek sesle soruyorum: Parayı alıyorsunuz da, düdük ve parayı alan nerede?
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR