Sağlık Bakanlığı onaylı...

Ülkede 4 kişilik bir ailenin aylık bazda açlık sınırı et yerse 31 bin 680 TL, tabaktan eti çıkarırsa da 22 bin 680 TL olarak açıklandı. Kim tarafından? Sağlık Bakanlığı… Yani Türk-İş’e göre yoksulluk sınırı olarak nitelendirilen rakam, bakanlık onayıyla resmen açlık sınırı olarak tescil edilmiş oldu.

“Sağlık Bakanlığı’na bağlı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, ‘Ramazan ayında sağlıklı beslenme önerileri’ adı altında oruç tutan vatandaşlara yönelik örnek ‘sağlıklı yemek tabağı’ hazırladı.”

Peki bu tabak nelerden oluşuyor? Güçlü iftar, hafif sahur ve iftar ile sahur arasında atıştırmalıklardan oluşan sağlıklı yemek tabağı olarak tanımlanıyor ve tavsiye edilen bu rakamlarla 4 kişilik bir aile beslenebiliyor.

Şimdi buradan yola çıkarsak Çalışma Bakanı’nın asgari ücretle rahatça geçinilebileceği tezini nasıl yorumlamalıyız? Bence yorumlamaya bile gerek yok. Türk-İş’in yoksulluk sınırı hesaplamasının da ne kadar mütevazı olduğu böylece ortaya çıkıyor.

Çünkü bu rakam içinde sendikanın hesabına göre eğitim giderlerinden kiraya, ulaştırmadan giyime kadar her şey var. Ama Sağlık Bakanlığı’nın uzmanları aynı fikirde değil demek ki… Bundan sonra Çalışma Bakanı’nın bu hususta yorum yapmaması lazım.

Zira ortadaki rakam Sağlık Bakanlığı onaylı hale geldi. Tüm bu gerçeği enflasyondaki gerçekdışılıkla, o rakamla alınan maaş zamlarıyla, ev kiralarıyla, ulaştırma bedelleri, giyim, eğitim harcamalarıyla giydirin.

Yetmez… İnsani gelişmişlik seviyesi açısından baktığınızda dışarıda ailece yemek seçeneği, tiyatro, sinema gibi aktivitelerde bulunmak, kitap satın almak gibi kriterleri de üzerine koyun. İşte bu fotoğraf Türkiye’de insanların ne halde olduğunun çok açık kanıtı haline geliyor.

Yol yapmakla yollarda nasıl ekonomi yaratılamıyorsa, rakam açıklamakla ve ülke tarihinin en yüksek rakamlarının verildiğini söylemekle de refah gelmiyor. Bir insanın cebindeki para ve satınalma gücü, o kişinin ve ailesinin fiyatlar karşısındaki algısını belirler.

Çok yüksek geliri olan bir insan için yapılan indirim karşısında bedava olarak nitelendirilebilecek bir ürün, asgari ücretle geçinmeye çalışan insanlar adına halen çok pahalı olabilir.

O nedenle buzdolabı, çamaşır makinesi gibi ürünlerin varlığı üzerinden refah mukayesesi yapmak mümkün değildir. Boş siyasettir. Bu ülkenin insanları ekmek alırken iki kere düşünüp, Halk Ekmek kuyruğuna giriyorsa, eti geçtim kıyma alabilmek adına, hayvancılığın merkezi Erzurum’da metrelerce kuyruk oluşturuyorsa, soğanın 30 TL olması ile yemeklerinin en önemli girdi maddesine ulaşamıyorsa, artık orada bir zenginleşmeden söz edilemez.

Hatta fakirleşmeden dahi söz edemezsiniz. Bu saatten sonra ekonomide neler yapıldığını değil, Cumhuriyet tarihinin özelleştirme rekoru kırılarak, eldeki mal varlıkları satıldıktan sonra ortadaki fakirliği ve geleceğe yönelik borçlandırmayı tartışmak lazım. Çünkü açlık sınırı belli oldu. 31 bin 680 TL. Üstelik Sağlık Bakanlığı onaylı…
[email protected]