Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Rasyonel işsizlik

11 Ekim 2023 - 07:28

Ekonomide rasyonelleşme diye yola çıktılar; nefesleri erken kesildi. Sadece baskılanmış bir döviz kurunu kısmen rahat bırakıp, enflasyonun yüzde 30 altında faiz açıklayarak rasyonelleşeceğini zannetmek gerçekten büyük saflık.

Rasyonelleşme ifadesinin ilk ortaya atıldığı gün dile getirmiştim; yeniden altını çizeyim. Veri çağında TÜİK verilerini tartışmaya açmadan, rasyonel bir ekonomiden söz etmeniz de, sağlıklı bir ekonomi programından bahsetmeniz de mümkün değil.

Fakat ekonomi yönetimi kapı kapı para ararken, nedense hiç bu meseleye değinmiyor. Yine son açıklanan işsizlik verisiyle birlikte, ülkemizde işsizliğin yüzde 9,2 gibi tarihi düşük seviyeye yaklaştığını gördük.

Eş zamanlı açıklanan sanayi üretimindeki yavaşlama, imalat sektörünün gerilemesi, iç ve dış piyasanın daraldığı gerçeğiyle, üreticinin henüz nerede olduğunu çözemediğimiz toz olup uçan yüzde 70’lik enflasyon maliyeti ve kur üzerinden rekabet edemez görüntüsü bile etki etmedi.

İş bununla da bitmiyor. Daha yeni tekstil sektöründen konkordato haberleri medyaya yansıdı ve o sektörde işlerin sıkıntıda olduğunu, personel çıkarıldığını hepimiz biliyoruz. Bu bile rakamlara etki etmedi.

Öyle bir kumpanyadayız ki, ihracatı konuşup, 80 milyar dolara dayanan dış ticaret açığından, 70 milyar doları zorlayan cari açıktan söz etmiyoruz. Tarifsiz bir hayal dünyasındayız ki, firmaların pazarı daralıyor, maliyetleri artıyor; işin içinden çıkamıyorlar ama işsizlik azalabiliyor.

Hizmet sektöründen sanayiye kadar tüketicinin alım gücü düştüğü için, tıkanmış bir iç piyasa, vade isteyen bir ihracat pazarı gerçeği, kur nedeniyle İtalya’dan pahalı hale düşmüş bir fiyat realitesi ortadayken, büyümeden söz edilebiliyoruz.

Kimse de ‘nasıl büyüyeceksiniz’ diye sormuyor. Fiyatlardaki maliyet artışının, kamu zamlarıyla tetiklendiği bir ortamda, verileriyle yüzleşmeyen ve adeta kendi kendine durum makyajlayan bir ekonominin sağlıklı olmasından mı söz edeceğiz?

Ödemeler zinciri kırılma aşamasındayken, firmalar kendi içlerinde hatır çekleriyle alacaklarını ötelerken, karşılıksız çek oranlarında düşüş açıklamak, insanlar işini kaybederken işsizliği düşürmek ve enflasyon cayır cayır her yanı yakarken, maliyetlerin azaldığına inanmak hayalperestlikten öte bir tavır değildir.

Hayalleri olmak güzeldir ama hayalperestlik başka bir boyuttur. Siz bu duygu halinden çıkmadığınız ve gerçeklerle yüzleşerek çözüm arayışına girmediğiniz sürece de elimize geçecek tek şey daha ağırlaşmış bir faturadır.

Şimdi Merkez Bankası’nın yeni faiz kararı konuşuluyor. Neyi sorguluyorsunuz? Herhangi bir verinin gerçek olmadığı ve bunun hakikat olmadığı ekonominin gerçek aktörü vatandaş tarafından bilindiği sürece rasyonelleşme sadece romantik bir söylem olarak kalabilir.

[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum