Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Powell'dan kroşe

09 Mart 2023 - 00:18

Dünya ekonomisinde, bilhassa finans piyasaların hakim olduğu alanlar üzerinden okumaya çalıştığınızda sürekli bir hasta adama ‘iyisin iyi’ oynandığına şahit oluyoruz. Esasen finans camiasının para kazanması için sürekli her şeyin yolunda ya da kötü olması avantajlı bir durum değil.

Puslu ortamlar ve iniş çıkışlı durumlar daha çok sevdikleri bir alandır. Bu nedenle de dünya ekonomisine yönelik gerçekleri görmelerine rağmen, icat ettikleri ama ekonomide çok da anlamı olmayan ‘iyimserlik, kötümserlik’ adı altında oyun oynayıp, güzelce paralarını kazanıyorlar.

Para kazanmaları elbette ayıp bir şey değil. Bunda bir sorun yok. Ama medyanın tamamen finans odaklı hale gelmesi ve yıllar içinde reel ekonomiyi unutup, finansçıların beklentileri üzerinden ekonomiyi okuyor olması, bir tarafta büyük aldanışlara, öte tarafta da büyük mağduriyetlere yol açıyor.

Kim adına? Şüphesiz ki küçük yatırımcı ve buna kanıyorsa reel sektör adına... Gerçek bir yatırımcının zaten finansal okur yazarlığı vardır ve dünya ekonomisini etkileyen faktörleri takip eder; ardından da güvendiği analizlere, analistlere ve yorumculara bakarak kendi fikrini oluşturur.

Bu gerçekleri ortaya koyduktan sonra dönelim FED Başkanı Powell’ın faizin beklenenden de yüksek artacağına dair açıklamalarına. Gerçek korkunun enflasyon ya da resesyon olmadığını, stagflasyon olduğunu bilen bir insan için bu yaklaşım şaşırtıcı olabilir mi?

Bence olmamalı... Çünkü enflasyonun da resesyonun da tek başına gerçekleşmesi halinde, iktisadi çözümleri daha kolay. Ama her ikisinin birden gerçekleştiği stagflasyon iki ucu pis değnek gibidir.

Ne piyasaları rahatlatmak için parasal genişleme yapabilir ve resesyonu engelleyebilirsiniz; ne de enflasyonu dizginlemek adına kredi musluklarını kısıp, tüketimi azaltıp enflasyonu dizginleyebilirsiniz.

Hangi hamleyi yaparsanız yapın, ağır hasarlar verir. İşte bu gerçekten yola çıkan FED ve Avrupa Merkez Bankası başta olmak üzere, aklı başında ekonomi yönetimleri, hedefe stagflasyonu koydular ve gerekirse daha çok faiz arttırabileceklerini söylüyorlar. Yani ortadaki bir faiz artırma fetişizmi değil.

Ayrıca enflasyonu dizginlemek adına da sadece faiz yükseltmiyorlar. Onu bizimkiler öyle zannediyor. Bir dizi önlemler alırken, faizi de yükseltiyorlar.

Biz ise düz mantık meselelere baktığımız ve teorileri tersten okuduğumuz için, hem geçerliliği kalmamış faiz oranlarıyla enflasyonu düşüreceğimizi zannedip, hem de olmayan paramızla dolarla mücadele ederken, bankaları ve reel sektörü sıkıştırarak bu işin içinden çıkabileceğimiz hayalini kuruyoruz.

Tüm bu fotoğraf içinde finans piyasalarında aklı başında olanlar yine para kazandı. Hatta Powell’ın açıklamalarıyla umduklarından da iyi kazandılar. Peki birinin para kazanması için ne olması gerekiyor? Elbette birilerinin de para kaybetmesi...

Bu şartlar altında finans piyasalarındaki profesyoneller ve büyük yatırımcılar açısından çok büyük bir problem yaşandığını sanmıyorum. Asıl, resmi görmeyen ya da finansçıların söylemleriyle reel ekonomi yönetmeye kalkan ekonomi yönetimleri ve iş insanları düşünsün. Çünkü kroşeyi yine onlar yedi.

[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum