Poker oynamayı bilmem. Ama herkesin bildiği, benim de aşina olduğum bir deyim vardır: Pokerde elinizi açık etmek... Yani elinizdeki kağıtların ne olduğunu belli ederseniz, rakibinizin de siz yenmesine neden olursunuz.
İşte BDDK’nın manipülasyon ile ilgili son düzenlemesi bunu anlatıyor. Biliyorsunuz spekülasyon suç değil, ama manipülasyon suçtur. Nedir suç olan? Kasıtlı olarak, hatta bundan menfaat elde ederek bir konuyu yönlendirmek, etkili olmak.
Manipülasyon kavramını genişleterek, döviz kuru ve faiz de dahil meseleyi konuşulamaz hale getirme hamlesi, BDDK’nın ülkenin döviz gücü konusunu açık etmekten başka bir iş değil. Bankacılık Kanunu’nun ilgili maddelerini düzenleyerek Resmi Gazete’de yayımlanan bu hamleyle rezervin durumu ikrar edildi.
Ama burada kritik başlık ‘yanıltıcı’ ifadesi... O kadar muğlak ve nereye çekerseniz gidebilecek bir konu ki, uygulamayı yapacak olana büyük bir keyfiyet veriyor. Neyi yanıltıcı olarak nitelendireceğiz?
Ortadaki durumu konuşmak yanıltıcı mıdır; yoksa gerçeklerin dışında beyanat vererek terse hamle yapmak ve zararlara neden olmak da yanıltıcı kapsamına girecek mi? Örneğin bu ülkede ‘elinizdeki doları satın’ çağrısı yapıp, ondan sonra doların patlaması üzerine ‘ne yapalım’ diyerek işin içinden çıkan yetkilileri ne yapacağız?
Herkesin doları satmasını isteyip, sonra kimin bu dolarları topladığını sorgulamayan yaklaşımı, bu ‘yanıltıcı’ vurgusunun neresine koyacağız?
Dolar borcu olan işletmelere, dolar almamasına yönelik tavsiyelerde bulunan, ‘düşecek, alanlar perişan olacak’ diyen, ama sonra da TL karşısında sabit kurdaki devalüasyonu andıran bir oranda değer kazanınca, zarar eden borçluları, yatırım yaptığı için zor duruma düşenleri, ithalat yapıp, sonra da zararına mal satmak durumunda kalanları konuşmayacak mıyız?
Bu tavsiyeyi veren danışman, bakan gibi yetkililerinin hiç mi sorumluluğu olmayacak? Yani bu yanıltıcı ifadesi, iktidara yakınsanız işlemeyecek de, iktidara yakın durmadığınız hallerde mi gündeme gelecek?
Borsa hakkında, doların durumuyla ilgili ‘düşecek’ haberleri yaparak, bu konuda spekülasyon yaptığı net olan yandaş kuruluşları da bu genişletilmiş manipülasyon tanımının içinde değerlendirecek miyiz? Bu ülkede ‘dolar değer kazanmadı, TL kaybetti’ diyecek kadar insanların aklıyla alay eden insanlar oldu.
Bu ülkede borsaya açık şirketler hakkında alınacak, satılacak, şöyle olacak böyle olacak diyen sorumsuz yetkilileri gördük. SPK, BDDK o konularda başını diğer tarafa çevirip, daha sonra gerçekleşerek sağlaması yaşanan hallerin, ilk söylemlerine mi mercek tutacak?
Dolar manipülasyonundan mı bahsediyoruz? O zaman dolar kimin elinde ona bakalım. Bakalım ki, yanıltıcı olarak kim ne kazanıyormuş anlaşılsın. Uyarıp, önlem alınmasını istemekle, cebindeki dolar üzerinden beyanat vermeyi karıştırıyorsanız çok yanılırsınız. Ama bazıları için sorun yok. Nasılsa yanıldıkça af diliyorlar. Olan Millet’e oluyor.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR