Ramazan ayıyla birlikte geleneksel konumuz yine gündeme geldi. Pide fiyatları ne olacak?
Şimdi haber bültenlerinden gazete köşelerine kadar pide fiyatıyla yatıp kalkacağız. İller arasındaki farklar masaya yatırılacak. Belki de bir süre sonra hafif elektriklenme olacak. Ardından nasılsa birileri meseleye el koyar.
Ne konuşuyoruz? Alt tarafı pide fiyatı… Çünkü bizim ülkemizde insanların pide yemek gibi bir hastalığı var. Pide yemezlerse yaşayamıyorlar. Oysa 10 dakikalık mevzudan bahsediyoruz. Üretici ortalama fiyatı açıklar, denetçileri fiyatta bir abartı olup olmadığına bakar, sonra da gücü yeten ya da isteyen pideyi alır ya da almaz. Açlık yaşanan ülkede pasta muhabbeti yapmayın.
Ama pide sadece pide değildir. Tıpkı gündemlik tüm konularda olduğu gibi topu taca atma meselesidir. Tartışırsınız pide fiyatlarını, boy boy haberler yaparsınız, vatandaş da cebini düşündüğünüze kanaat getirir. Ramazan bitince ne olacak? Merak etmeyin ama evlilik programlarında, ama magazin servislerinde alternatif bir konu bulunur.
Oysa bu ülkede bir pide fiyatı kadar olamayan başlıklar var. Mesela gramaj fiyat tartışması yapıldığı sırada bin 404 TL asgari ücret uygulanan bir ülkede açlık sınırının bin 500 TL’nin üzerine çıktığı açıklandı. Fakat bu konu sakıncalı, birilerini kızdırabilir. Biz yine pide fiyatına dönelim.
Üretim paketi açıklandı. Herkes yer tahsisi ile ilgili o kadar büyük sorun yaşıyor olmalı ki, yapılmayan ödemelerden, iş hacminin düşmesinden kimse bahsetmiyor. Araya sıkışan zeytinlikler de cabası... Çünkü neden? Pide fiyatı hepsinden önemli…
Mesela çarşamba günü TOBB Genel Kurulu’nda 4 ayda 1 milyonun üzerinde istihdam yaratıldığı konuşuldu. Ama hiç kimse ‘o zaman işsizlik oranları neden tarihi seviyelere koşuyor’ diye sorma ihtiyacı duymadı. Çünkü bu konu tehlikeli, pide fiyatları ise daha önemli. Oysa sağlamasını salondaki alkış probleminden çözmek mümkündü.
Şimdi tarihi fırsat diye kıdem tazminatlarını fon haline dönüştürecek, bunu da Varlık Fonu’na katıp muhtemelen çılgınlıklara harcayacak yasa tasarısı reklamı yapılıyor.
Oysa kimse kıdemden kurtulduğu anda firmalarını kapatmak için sırada bekleyen insanları konuşmuyor. Neden? Çünkü işsizlik dediğiniz şey, pide fiyatları kadar önemli değil.
Bu listeyi çok uzatabilirim. Eriyen Merkez Bankası rezervlerini, doların patlamaya hazır bir şekilde gerim gerim gerildiğini, cazibe merkezlerinde adı var kendi yok teşvikleri, tek başına üretim yapması mümkün olmayan bina ve arsanın bile tahsisinde sıkıntı yaşandığını, gıda enflasyonunu ve daha nicelerini…
Ama bunların hiçbiri pide fiyatları kadar önemli değil. Hayatımız magazin olmuş, sanal gündemler yaratıyoruz ve böylece gerçekleri de konuşmak zorunda kalmıyoruz.
Pide fiyatları ile yatıp kalkıyoruz. Olmadı kaynanaların gelin seçimi, bilemediniz rastgele bir yarışmanın perde arkasını konuşuruz.
Ama hiçbiri pide fiyatları kadar önemli değil. Çünkü pide fiyatları kimsenin canını sıkmaz. Algıda seçicilik ile vatandaşı da konunun içine çekersiniz, ortada ne işsizlik kalır ne alınamayan et. Tebrikler Türkiye… Pide fiyatını halledelim, gerisi kolay.
FACEBOOK YORUMLAR