Türkiye’nin sorunlarının kabul edilir hale gelmesi, nispeten olumlu bir tablo.
Fakat yıllarca tüm bunları yok sayıp, bugün aklı başına gelince bazılarının ve temelden hasarı düzeltmeye yönelmeyince ekonomi patinaj çekiyor.
Elbette böylesi bir fotoğraf içinde de gerçek olmayan bilgiler havada uçuşuyor. Mesela en son şu 4 ayda 1 milyonu aşkın istihdam meselesini anlamadım. Çünkü ortada matematik olarak bir gariplik var ve yaranmak adına kimse bu gerçeğin üzerinde durmuyor.
Öncelikle inandırıcı olmayı çoktan yitirmiş işsizlik verileri bile iki haneli rakamlara oturdu. Sadece rakamlara bakmanıza gerek yok. Çevrenize şöyle çıplak güzel bir baksanız, ne kadar çok işsiz olduğunu görürsünüz.
Daha dramatik olanı ise çalışanların büyük bir çoğunluğunun, bilhassa emek yoğun sektörlerde Suriyeli ya da Afganlı olarak dönüşüme tabi tutulmuş olması. Fakat ülkemde herkes üç maymunu oynuyor.
Mesela TOBB Genel Kurulu'nda da Rifat Hisarcıklıoğlu 1 milyonu aşkın istihdamdan bahsetti. TOBB Başkanı’nı tanırım ve açıklamalarında resmi verileri esas alır. Eğer resmi rakamlar bu düzeyde ise farklı konuşmaz. Ama ne olur söyleyin eğer bu kadar istihdam yarattıysak, nüfusumuzda da büyük bir patlama olmadığına göre çift haneli işsizlik nereden çıktı?
Bitmedi; olayın sağlamasını başka bir noktadan da yapmak gerekiyor. Cumhurbaşkanı’nın istihdam seferberliği açıklamasından sonra, bu konuyla ilgili bir fon oluşturuldu. Böyle bir para ortada var mıydı, yok muydu ayrı bir tartışma konusu.
Ama belirtildiğine göre 12,3 milyar TL teşvik sağlandı. Hürriyet Gazetesi’nin emlak ekinde ‘ekonomiyi kurtarma’ temalı haberin son cümlelerinde ise şu ayrıntı gizlenmişti. Bu teşvikten yararlanılan rakam, yani gerçekleşme sadece 1,3 milyar TL.
Gerekçesinin de teşvikten yararlanma koşullarının yerine getirilememesi. Şimdi buradan da bir sağlama çıkmıyor mu? Reel sektörümüzün böyle bir girişimi finanse etme şansı olsa, herhalde işsizin fonda biriken parasından kaynak sağlamak gerekmezdi. Sahi bir soru daha reel sektör yararlanmadı da; o para yerinde duruyor mu? Yetkililerden bu konuda da açıklama bekliyoruz.
Esnafın borcunun tekrar silineceğine ilişkin haberler gündemde; bankalara Canikli geç kalmış bir ‘üretimi destekleyin’ ayarı veriyor. Maliye Bakanı 10 milyonun biraz üzerinde ülkede 8,5 milyon kişinin yapılandırmaya başvurduğunu, 1,2 milyon kişi ödeme yapamadığı için 80,4 milyon alacağın şu anda 55,6 milyon TL’ye düştüğü açıklıyor.
Sözün özü şu: Bugün itibariyle ekonomiyi yönetimi yıllarca uygulanan politikaların iflasını gördü. Her ne kadar bunu meydanlarda farklı da satsalar, üretimi canlandırmanın yollarını arıyorlar. Mesela Canikli ithalatın en büyük sorun olduğunu söylüyor. Peki ekonomiyi düşük kur politikasıyla bu noktaya kim getirdi? O ortada yok.
Öyle bir hasar verdiler ki, şimdi tekrar üretime geçmeye çalışıyorlar. Bunu da yalan ortaya çıkmasın diye göstermelik yama tedbirlerle yaptıkları için dikiş tutmuyor. Gerçekçi bir yapılanma ihtiyacı bal gibi ortadayken, ‘cek cak’larla gündem tutuyorlar. Ekonomide de patinaj yapmaya ve patinaj yaptıkça da bataklığa gömülmeye devam ediyor.
Tavsiyem bir an önce gerçekle yüzleşelim. 14 yıllık başarılı ekonomi palavrası öyle ya da böyle ortaya çıkıyor. Çünkü sıvalar dökülüyor. Şu an sizin yıllarca yaptığınız yanlıştan daha önemli bir sorunumuz var. Ekonomiyi tekrar üretir hale getirmek. Bunu da ucundan tutarak başaramayız. Önce gerçeğimizle yüzleşeceğiz.
FACEBOOK YORUMLAR