Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Niyet ve matematik

16 Ağustos 2022 - 10:12

Çok duygusal bir Bakan tarafından ekonomimiz yönetiliyor. Elbette yeni ekonomide duygusal zekanın önemli bir yeri var. Ama analitik düşünmeyi besleyen duygusal zekayı kullanmakla, duygularıyla ekonomi yönetmek aynı şey değil; bu da ufak bir ayrıntı.

Göreve ilk geldiğinde kendisine kaynak ve yöntem sorulduğunda inancından bahseden, daha da hızını alamayıp gözlerindeki parıltıyı kaynak olarak gösteren Bakan Nebati, enflasyonun düşeceğine, doların TL lehine değer kaybedeceğine, insanların uyuyup uyandıktan sonra her şeyin düzeleceğine kadar bir dizi ilginç yaklaşıma imza attı.

Hatta hatırlayacaksınız, ekonomide hesapların tutmaması halinde en çok kendisinin zarar edeceğine, tutmaması durumunda ne yapacağının sorulması üzerine de üzüleceğine dair ilginç çıkışlarıyla Türk siyasi tarihine geçti.

Kur garantili mevduat sistemi ile ekonomi programı, hatta Türkiye modeli iddiasında bulunan, yüzde 56’larda olan dolarizasyonu, bu yöntemle yüzde 71’in üzerine çıkaran icraat bir tarafta, ihracatçının kredisini döviz riski üstlenmesine bağlayan yaklaşımları öte tarafta, kur hareketinin olduğu gece küçük yatırımcının yutulduğunu söylemesi bir başka tarafta hafızalara kazındı.

Şimdi son olarak da kur korumalı TL mevduat (KKM) uygulaması ile ilgili açıklamalarda bulundu ve bunu eleştirenleri de iyi niyetli olmamakla suçladı. Geldik mi yine matematik yerine niyete… İnsan kızamıyor da… Ama öte yandan niyet ile matematik ilişkisini de kuramıyor.

Çünkü Bakan Nebati niyet okurken, bütçe 64 milyar TL’lik dev bir açığa imza atıyor, KKM’nin temmuz ayında 23,4 milyar TL’lik transferle damga vurduğu bütçedeki açıkta, ilk yedi aydaki maliyetinin transferlerle 60 milyar TL’yi geçtiğini konuşmuyor.

Bu da yetmedi tasarruf sahiplerinin üçte birinin bu sisteme geçtiğini dile getirirken Aralık 2021’de 234 milyar dolar olan döviz mevduat hesaplarının Merkez Bankası verilerine göre 5 Ağustos 2022 itibariyle 249,4 milyar dolara çıkmasını göz ardı ediyor. Mesele burada da bitmiyor. Hamlenin yapıldığı tarihte 18 TL’ye kadar çıkan dolar / TL kurunun, bu açıklamayı yaptığı gün serbest piyasada 18 TL’nin üzerinde işlem gördüğünü de unutuveriyor.

Şimdi tüm bunları alt alta koyunca, sanki Bakan Nebati’nin performansına karşı niyet okumayı bırakıp, akıl ve bilimle ekonomiyi yönetmesi gerekiyor. Üstelik niyetin iyisini kötüsünü bir kenara bırakıp, Moody’s’in son not düşürümünde, ekonomi modeli diye satılan bu bankacılık ürününden doğan risklerinin sayılmış olması oldukça manidar.

Gerçi onlar da muhtemelen dış güç denilerek dikkate alınmıyor ama listedeki yerimizi değiştirmiyor. Son not düşürümüyle birlikte ligimizi oluşturan B3 notuna sahip ekipler şöyle sıralandı: “Bosna Hersek, Kırgızistan, Moldova, Moğolistan, Nikaragua, Nijer, Pakistan, Svaziland ve Tacikistan.”

Düşünsenize bizi kıskananlar bile listede yok. Ama Bakan Nebati üzülecekse biz yine de matematik bilimini bir kenara bırakıp, iyi niyetlerimizi sunabiliriz. Elbette gerçek mesele kimin üzülüp üzülmediği ise…
[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum