Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu ‘ey dünya’ dedi. Elbette mecazen... Dünyadaki ekonomi kuruluşları, enstitüler, ekonomistler, ABD, AB, Çin, aklınıza kim gelirse... FED, Avrupa Merkez Bankası, FAO, OPEC +, hiç biriniz ama hiç biriniz farkında değilsiniz.
Enflasyonu yükseltecek hiçbir sebep kalmadı. Neden mi? Bilmiyoruz? Merkez Bankası Başkanı, gerekçelerin geride kaldığını söyledi. Yani dünyada enflasyon düşmeye başlayacak.
Akla tek bir gerekçe geliyor o da resesyon ihtimali. Yani ekonomilerin daralmasına paralel tüketim azalacağından, fiyatlar da düşecek; böylece sorun kalmayacak. Yani ölürseniz, borç harç herhangi bir sorununuz kalmayacak demek gibi bir şey bu; ama olsun.
Sanırım zaten ekonomi yaklaşımlarının intihar kokmasının bir sebebi de bu olsa gerek. Biz bir takım uygulamalar yapmışız, ondan enflasyon düşecekmiş; zaten yükselmesi için sebep de kalmamış.
O koltukta ne var bilmiyorum ama koltuğa oturan, dün konuştuğunu, yaptığı uyarıları unutuyor. Hayır garip olan hem üretimden ve ihracattan söz edip, hem de resesyondan medet ummak nasıl bir çelişki, onu hiç sormayın; çözmek mümkün değil.
Şu gıda fiyatları yok mu? Onların da düşeceğini tahmin ettiğini söyledi Merkez Bankası Başkanı. Aslında doğru; dünyada son aylarda gerileyen bir gıda fiyatları gerçeği var. Var olmasına var da, Kavcıoğlu’nun durup şunu düşünmesi gerekmiyor mu?
Dünyada gıda fiyatları gerilerken, bizdeki niye artıyor? Acaba mesele sadece algı ile halledilemeyecek kadar üretimsizlik ve maliyet odaklı olabilir mi? Belki de marketlere ne işe yaradığını bilmediğimiz baskınların ardından korkuyla bir fiyatları geriletme ve zararına mal satma eğilimi oluşacağını tahmin ediyordur.
Bunda da çok haksız sayılmaz. Korkuttukları geri adım attığı için, talimatla insanların zararına mal satacağını düşünüyor olabilir. Neticede yüzde 85 enflasyon olan bir ülkede, yüzde 9 faiz açıklayıp, herkesin de buna uyduğunu zannediyorsanız, buna da inanmanız ihtimal dahilindedir.
Bir de stagflasyon korkusu var ya dünyanın; o zaten Kavcıoğlu’nun gündeminde bile yok. Zira muhtemelen Bakan Nebati’ye durumu sordu; o da bunun ortodoks politikaların bir yansıması olduğunu, bizim kendimizin bile anlayamadığı bir ekonomi yaklaşımı sergilediğimiz için söz konusu olamayacağını söylemiş olabilir.
Elbette ülkede ekonominin yorumlanma ve yönetilme biçimine bakılırsa, gözlerdeki ışıltıyla bunun da halledilebileceğine inanarak, uyuyup uyanarak halledilecek bir mesele olarak görülmesi de ihtimal dahilinde.
En ürkütücü ne biliyor musunuz? Artık gerçeği inkar, sistematik hale gelmiş ve daha fenası büyük bir özgüven içinde bu anlatılabiliyor. Şüphesiz bunda tek kale maç yapar gibi beyanat verebilme rahatlığının da etkisi var. Nasılsa ikinci soruyu soran yok.
Netice itibariyle dünyanın bizi takip ettiğini ve takdir ettiğini düşünerek, kısa süre içinde herkesin bizim yaptığımızı yapacağına inanıyorsanız, dünyadaki analizleri ve gelişmeleri de dikkate almanıza gerek yok. Nasılsa dünya ekonomisini biz yönetiyoruz.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR