Kasa tam takır; borç gırtlağa dayanmış; ekonominin çevrilmesi için sıcak para dilenecek noktaya gelmişiz; Maliye esnafın kapısında ‘para’ diye dolaşıyor; vatandaşı dolaylı vergilerle hortumluyor; ama kendisine yeni bina yaptırıyor. Hem de akıllı bina… Demek ki en azından binamız akıllı olsun demişler. Peki Maliye Bakanlığı’nın binası kimbilir kaç para harcanarak nasıl yapılacak? Osmanlı mimarisinde… Peki kim yapacak? TOKİ… Hani şu Sulukule’deki tarih katliamının ardından oraya Osmanlı Villaları’nı konduran, ama Osmanlı’da villa kavramının olmadığını bile bilmeyen TOKİ. Harcanana mı yanarsın, cahil cesaretine mi bilemedim, ama bu iş binayla kalmaz. Yakında vergilere de yansır. O zaman Osmanlı’daki vergilerden yola çıkıp Maliye’nin yeni politikası hakkında bir fikir edinelim. Tekalif-i Şer’i Vergiler: Bunların şeriatın emrettiği vergilerdi.
Öşür: Müslümanlardan alınan toprak ürünü vergisidir. Bundan sonra çiftçilerin işledikleri tarım topraklarına vergi vereceği zaten Büyükşehir Yasası ile birlikte hayatımıza giriyor. Haraç: Müslüman olmayanlardan alınan vergiydi ve ikiye ayrılıyordu. Maliyemiz demokratik ve laik bir ülke olduğundan bu tür ayrımları ön görmüyor. Dolaylı yollardan dolar milyarderinden de asgari ücretliden de aynı vergiyi almaya devam ediyor. Ama korkarım bunların oranlarında bir artış olabilir. O da bu saatten sonra ancak yüzde 100 olur. Elde edilen üründen alınan Harac-ı mukassem ile toprak üzerinden alınan Harac-ı muvazzaf zaten uygulamada. Onu Maliye adına topraktan ürün alan zincir marketler alıyor; sonra da dağıtılan kartlarla yapılan alışverişlerle Maliye’nin vatandaşı soymasına ortam hazırlıyor. Hem üreten, hem de tüketen sistematik olarak soyuluyor.
Cizye: Müslüman olmayan erkeklerden, askerlik görevi karşılığı alınan vergi… Lakin bir ülkede böyle bir ayrıma da gerek yok. Artık son düzenlemeyle parayı bastırıyorsun; birliğine bile teslim olman gerekmiyor. Modern çağda uzaktan kumanda askerlik görevi yerine getirilmiş sayılıyor.
Tekalif – i Örfiyye: Padişahın iradesiyle konulan vergilerdi. Bunlardan bazıları düzenli olarak toplanırken bazıları ise olağan üstü durumlarda toplanırdı. Başlıcaları:
Çift Resmi: Reayanın sipahiye ödediği toprak vergisi. Başbakan’ın talimatlarıyla sudan yüzenler, gemiciğe işgaliye ödeyebilir. İspenç: Gayr-i müslimlerden alınan çift resmidir. Bilhassa yabancı faiz (!) lobisinin aldığı her dosya masrafı, kart aidatı gibi gelirler, direkt Başbakanlık’a bağlı bir fona aktarılabilir. Vatandaş sistematik olarak soyulmaya devam edilirken, para tahsilâtı kesilmez. Gerekli hallerde vergiye enflasyon farkı kadar zam konulabilir. Çift Bozan Resmi: Toprağını izinsiz olarak terk eden veya üç yıl üst üste ekmeyenlerden alınan vergidir. Gezi Parkı olaylarını destekleyerek, aç/kapa sırasında iktidarın izni olmadan giriş çıkış yapanlara uygulanacak vergi türü olabilir.
Avarız Resmi: Olağanüstü hallerde, divanın kararı ve padişahın emri ile toplanan vergilere denirdi. Bu da günümüzde örtülü ödenekten karşılanmak üzere, Suriyeli, Libyalı olduğu söylenen sözde sığınmacılar için toplanan vergilere karşılık geliyor. Hatta bunların bazılarının tahsilinde sıkıntı çıkarsa, Suriye’den teröristim geldi, evden çık gibi uygulamalara da geçilmesi olasıdır.
Niyabet Rüsumu (Cerime) : Yerel yöneticileri halktan aldığı vergidir. Ayrıca suçlulardan alınan cerimelerde bu guruba girerdi. Bildiğiniz yerel yönetim vergileri… Fakat suçlulardan alınacak paralar Maliye’nin yeni politikasında açılım sağlayabilir. PKK’lı teröristle iş ve barınma imkânı sağlamak üzere, elinde Türk bayrağı ile bayram kutlayanlardan alınabilir. İhtisab Resmi: Damga tartı ölçü işlemlerinden alınan vergidir. (noter vergisi) Her yıl noter masraflarına konulan zamların daha da artırılması söz konusu olacaktır. Bazı esnaflara pala taşıma vergisi, adam dövme vergisi de uygulanabilir. Elbette karşısındaki mağdurdan da dayak yeme vergisi alınmalıdır.
Ağnam Resmi: Reayadan hayvan sayısına göre alınan vergidir. Bunun için ithal hayvanlara bir düzenleme gerekecek. Çünkü Türkiye’de hayvancılık yapacak ne derman ne de insan kaldı. Müsadere: Devlet hazinesinden haksız kazanç sağlayarak zenginleşen kişilerin mallarına devlet tarafından el konulmasıdır. Yorum yapmaya gerek var mı? Bu vergi çağdışı denilerek uygulamaya konulmayacaktır. Zaten uygulamaya da II. Mahmut döneminde son verildiği görülüyor. İmdad-ı Seferiyye: XIX. yy sonrasında ordunun sefere çıkarken halktan aldığı vergidir. Suriye veya İran öncesi işe yarayabilir. Bac Resmi: Çarşı ve pazarlardan alınan işgaliye vergisidir. Bunun zaten uygulaması Osmanlı’yı bile çırak bırakır. Ne de olsa ustalık dönemindeyiz.
Bennak / Arusane: Evlilik vergisidir. Nikah dairelerinde istenen rakamlar hiç de aratmıyor. Mücerred: Yirmi yaşının geçen kişilerden alınan bekârlık vergisidir. Üç çocuk istenen bir dönemde alınmazsa hatrım kalır. Zam üstüne zam yapılması olasıdır. Derbent Resmi: Köprü ve geçitlerden alınan vergidir. Yeni vergiler için yeni köprüler, yollar bile yapıyoruz. Görüldüğü gibi Osmanlı mimarisinden bihaber TOKİ’nin yaptığı yeni Maliye Bakanlığı’nda, ekonomiden bihaber bir bakan oturuyorsa, Başbakan’ı da sahte Osmanlı hayalleri kuruyorsa, vergiler neden uyum sağlamasın. Bekleyelim ve görelim. [email protected]
FACEBOOK YORUMLAR