Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Mahallenin sinsi çocuğu

07 Nisan 2025 - 13:11


 
Şimdi size bir Türkiye fotoğrafı anlatacağım. Hepimizin üzerinde bir yorgunluk hissi var; ama biz bu yürek şişmesini ve kızgınlığı çocukluğumuzdan hatırlıyoruz. Belki yeni kuşaklar bilmeyebilir, ama eskiden oyunlar bilgisayar ekranlarında değil, sokaklarda oynanırdı.

Her şeyiyle güzel zamanlardı. Bugünle mukayese etmeyeceğim elbette. Herkesin ve her kuşağın gerçeği kendine güzel. Ama oyunların sokakta oynandığı o dönemlerde, yani mahallelerde yaşadıklarımız, adeta bugünün sağlamasını önümüze koyuyor.

Mahalle olmak güzeldi. Herkesin birbirini kucakladığı, sevinciyle sevindiği, derdiyle dertlendiği yıllardı. Herhangi bir kan bağı olmayan insanların, bir araya geldiğinde nasıl büyük bir aile olduğunu hissederdik.

Ama şüphesiz her şey de güllük gülistanlık değildi. Mesela mahallenin dedikoducuları vardı. Fesatlık içlerine işlemişti. Öyle laf cambazlığı yaparlardı ki, ‘adamı ipe götürür’ diye bir tabir de vardı. Seksenler dizisinden de hatırlarsınız. Dedikoduyu yapar ‘sonra ben demiyorum konu komşu diyor’ diye bir de masumu oynarlardı.

Bir de mahallede sinsi çocuklar vardı. Oyun oynarken sürekli mızıkçılık yapmak da bunlardaydı, işine gelmediğinde oyunu bozmak da... Ama yaptıkları bununla da sınırlı kalmazdı.

Gelirdi, kulağınıza küfür eder; sonra tartışma çıkarır, siz hakkınızı savunursunuz, hatta belki biraz hırpalarsınız. Ardından herkes evine dağıldıktan sonra, annesini babasını alır kapınıza gelir sizi şikâyet ederdi. Üstelik bunu abartarak da yapardı. İtelediğiniz çocuk bir bakmışsınız, sanki tekme tokat dayak yemiş edasıyla kapınızda dururdu. Sonra elbette siz de azar işitirdiniz. Fakat küfür kulağınıza edildiği için, kimseye derdinizi anlatamazdınız.

Hem küfür yemiş, hem de azar işitmiş halinizle uğradığınız haksızlıksa, sizi olaydan daha çok üzerdi. Ama o çocuk da bundan güç alır, kısa süre sonra aynı şeyi bir daha yapar, hatta dozu arttırırdı.

Şimdi dönelim Türkiye fotoğrafına... Ortalık mahallenin sinsi çocuklarıyla dolmuş vaziyette. Siyasetten spora her alanda yaptıkları yanlarına kazanç kalıyor, siz hem küfür yiyor, hem de cezaya muhatap oluyorsunuz.

Üstelik o sinsi çocuklar gibi her seferinde daha da cesaretlenip, işin dozunu arttıran bir görüntü veriyorlar. Sürekli kulağımıza küfür eden, sonra da akşam ebeveynleriyle kapınıza gelen çocuklar, anlaşılan o ki, şimdi köşe başlarını tutmuşlar.

Bugün söylediğini, yarın yalanlayan, bağırıp çağırıp, sesi yüksek çıkınca haklı çıkacağını zanneden, çoğu zaman da zeytinyağı gibi üstte kalan, mahallenin sinsi çocukları, sadece bulundukları ortama mutsuzluk veriyorlar.

Peki hiç merak ettiniz mi mahallenin o sinsi çocukları şimdi nerede? Bazılarını görüyorum. Bunu her bulundukları ortamda yaptıkları için hiçbir şey olamadan yok oldular. Ne diyordu Cem Yılmaz? Filmime olmamış diyorsun. Peki çocuk olmuş mu?

[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum