Bankacılık sektöründe yaşanan düşük kurlu dolar bilmecesi kamuoyunda ciddi bir karşılık buldu. Başta sosyal medya kullanıcıları olmak üzere fısıltı gazetesi tüm hızıyla durum hakkında rivayet üretmeye başladı.
Şimdi muhtemelen bu konuda konuşmayı da yasaklarlar. Fakat kim, vatandaşı konuştuğu veya fikir ürettiği için kınayabilir ya da suçlayabilir ki? Herkesin diken üstünde olduğu, hatta araya fahiş zamların sıkıştırıldığı bir gecede yaşanan bu olay ,tek bir banka üzerinden tartışılmaya başlandı. Oysa yine doğruluğunu bilemediğimiz haberler, bunun bir kaç bankada aynı anda olduğunu ortaya koydu.
Elbette hemen akla siber saldırı ihtimali geldi. USOM yaptığı araştırmada bunun bir siber saldırı olmadığını açıkladı. Eş zamanlı olarak bankadaki işlemlerde inceleme yapan BDDK yetkilileri de buna itiraz etmedi.
Fakat aradan geçen sürede BDDK, SPK ya da Türkiye Bankalar Birliği’nden bir açıklama yapılmadı. İlgili bakanlar konuya tamamen yok hükmünde davrandılar. Pazar gecesine kadar henüz bir açıklama yapılmaması da dedikodu mekanizmasını hızlandırdı.
Bankanın genel müdürü derdini anlatmaya çalışıyor. Fakat ortada yapılanlara ya da yaşananlara doğru veya yanlış diyen tek bir yetkili yok. Ne kurumlar açıklama yapıyor ne de bakanlar...
Normal bir ekonomide tartışmasız, ama böyle kritik dönemlerde aksi bile düşünülmeyecek kadar kritik olan resmi açıklama yapılma ihtiyacı şu ana kadar giderilmiş değil. O zaman da şüyuu vukuundan beter, yani dedikodusu gerçeğinden kötü hale geliyor.
Bu olay gerçekten bir yazılım hatası mı? Neden kuruş bazında değil de TL bazında bir oynama oldu? Teknik açıklaması ne? Bunlar açıklamaya muhtaç sorular. Ama daha önemlisi bunun bankacılık sektörü açısından, hissedarlar bakımından açıklaması ne? İşte meselenin bu boyutunda tamamen bir ‘kurumların sessizliği’ söz konusu.
Susulduğu sürece de dedikodu mekanizması şiddetini arttırarak devam ettiriyor. Acaba bu mesele teknik bir yazılım hatası mı? Milyonlarca TL alan yazılım firması bununla ilgili soruşturmaya alındı mı? Yoksa son yıllarda alışkanlık hale gelen gece yarısı bankalar arası kağıt üzerinde dolar alışverişiyle, dolar / TL kuruna müdahale mi? Öyleyse neden şimdi ortaya çıktı?
Hangisinin doğru olduğunu bilmemiz olanaksız. Hatta doğru, tüm bunların dışında da olabilir. Fakat ortada bir gariplik olduğunu görmek için uzman olmaya gerek yok. Zira kuruluşların yetkilileri de zaten garipliği kabullenip, sadece bir bankada 4,6 milyon dolarlık işlemi kabulleniyorlar.
Asıl beni ürküten böylesine kritik bir dönemde ülkede ekonomiyi yöneten bakanların da, yeni sistemde Cumhurbaşkanı’nın da, BDDK, SPK ve TBB gibi ilgili kuruluşların da sessizliği... İşte asıl garip olan bu.
FACEBOOK YORUMLAR