Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Kültürsüz enflasyon yüzde 80

07 Eylül 2023 - 13:12

İstanbul Planlama Ajansı’nın son açıklamasına göre 4 kişilik bir ailenin İstanbul’da yaşama maliyeti 42 bin 590 TL. Bunun zaten genelin ulaşması bakımından hayal bir rakam olduğunun farkındayız. Ama deşifresini yaptığınızda çok daha ilginç gerçekler ortaya çıkıyor.

Öncelikle şu savunma gelebilir: Büyükşehirlerde belki böyle ama Anadolu’ya gittiğinizde durum daha kolay. Örnek vereyim. Bir meyvenin fiyatı İstanbul’da semt pazarındaki etiketiyle, Isparta’nın Eğirdir ilçesinde çok büyük bir farklılık göstermiyorsa yaşam maliyeti de değişmez. Bu üretimsizlikle beraber, eskiden kalma romantik bir söylem haline dönüştü.

Ayrıca iş burada bitmiyor. İstanbul’daki kazançlarla, Anadolu illerindeki kazançların aynı olmadığını biliyoruz. O zaman Anadolu’da yaşam koşullarının daha güç olduğu sonucu dahi çıkabilir.

Rakamı deşifre etmeye devam edelim. 42 bin 950 TL’ye ulaşan maliyet, geçen yıldan bu yana yüzde 80,59 oranında artmış. O zaman soralım: Geçen sene 4 kişilik kaç haneye 25 bin TL ve üzerinde para giriyordu? Yani enflasyonun bu oranlarda yıprattığı aile bütçesi, zaten geçen sene de istenen noktada değildi.

Yine rakamın ayrıntılarını bakalım. Sadece yaşam maliyetinden söz ediliyor. Yiyeceksiniz, barınacaksınız, ulaşacaksınız, temizleneceksiniz ve giyineceksiniz. Peki nerede bunun insani gelişmişlik olarak kabul edilen başlıkları?

Bu aile hiç mi dışarıda yemek yemeyecek? Tiyatro, sinema ya da tatile gitmeyecek? Çocuklarını alıp, dışarıda bir çay bahçesinde oturmayacak mı? Çocuk simit ya da pamuk şeker istemeyecek mi?

Bu ailede kimse kitap okumuyor mu? Kitaba, eğlenceye, dışarıda yemeğe ya da kültürel bir aktiviteye parayı nereden bulacak? Yaşamsal maliyetlerini karşılamak için 42 bin TL’yi bulamıyor ki, sıra bunlara gelsin.

Mesela bu insanların birinin mühendis, diğerinin öğretmen olduğunu farz edelim. Bu vatandaş, mesleki olarak kendisini geliştirmek için herhangi bir literatürün takibini hangi bütçeyle yapacak?

Peki hiç memleketine gitmek istemeyecek mi? Çocuğunun canı ekstra bir şey, mesela oyuncak çekmeyecek mi? Bu ailenin bireylerinin içinde işsiz kalma riski nasıl karşılanacak? Herhangi bir tasarrufunun olabilmesi mümkün mü?

Ülkede her iki kişiden birinin asgari ücret aldığını göz önüne alırsak, bırakın yaşamasını ayakta kalması bile mucize. Peki can alıcı bir soru daha soralım. Bu ailenin hiç borcu yok mu? Bankaya, kamuya ya da aile bireylerine borçlanmamış mıdır? Bu borç nasıl ödenecek?

Seçenekleri çoğaltmak mümkün. Ama bu haliyle bile kimsenin ulaşamadığı rakamlardan söz ettiğimizin altını çizip, büyük bir ödemeler zinciri kırılması riskinin ve borç ödenmesiyle ilgili problemin ayak seslerini siz de duymuyor musunuz?

Diyelim ki bunların hiç biri olmayacak. Ulaşamadığı bu rakama sadece yaşamını sürdürüyor. Peki ya insan olmak, insanca yaşamak ve kendini geliştirme arzusu ne olacak? Vatandaşa reva gördüğünüz bu mu? Sizce bu bir ekonomik sorun değil mi? Hepsi psikolojik mi?

[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum