Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

KOSGEB’den doğru adım

25 Şubat 2020 - 01:26

Türkiye ekonomisinin en dipsiz kuyularından biri: Teşvikler... Hani bir şarkı vardır ya ‘para, para, para’ der de sonrasında ekler: Varlığı bir dert, yokluğu yara... İşte teşvikler de aynı buna benziyor.

 

Hem reel sektörün kendisini geliştirmesi için gerekli, hem de bugünkü yapısıyla altı boş çuvala gelişigüzel para atmaya benziyor. Bugüne kadar uygulanan teşviklerde, karşılığında ‘nasıl bir katma değer elde ettik’ sorusunun yanıtı yok.

 

Zaman zaman benim de dile getirdiğim eleştirilerden biriydi bu. Saçma atmak yerine, nokta atışı iş yapmamız lazım ki, iktisadın en temel kuralı olan kıt kaynakların etkin kullanımını sağlayabilelim.

 

Acı ama gerçek... Bugüne kadar uygulanan sistemin teşbihte hata olmazmış ulufe dağıtmaktan öte bir anlam taşımadığını, yıllar içerisinde dağıttığımız paraya rağmen, orta teknoloji seviyesi üretimlerimiz ve kilogramda 1,1 dolar civarında dolaşan katma değerimizle net bir biçimde ortaya koyuyoruz.

 

İşte şimdi bence ülkedeki KOBİ’ler adına en hayati kurumlardan biri olan KOSGEB’in ortaya koyduğu yeni tavır takdire değer. Sonuçta ulaşılır ya da ulaşılmaz ayrıca değerlendirilir. Ama en azından bakış açısının değişimde olması bence doğru bir adım.

 

Şunun hakkını teslim etmeliyim ki, KOSGEB’in para dağıtmasına karşıyım. Çünkü esasen son yıllarda son derece kıymetli bilgiler vermesine rağmen, ortada bir para olduğundan dedikleri ıskalanıyordu.

 

Fakat yine de para verecekse, bunun belli bir bilimsel yaklaşım temelinde olması gerektiğini düşünüyorum. KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt’un bu nedenle Dünya Ankara Temsilcisi Ferit Parlak’a verdiği röportajda söylediklerini önemsedim.

 

KOSGEB Başkanı yeni bir sistem kurguladıklarını, ihtiyaçlara göre ölçümlenebilir bir sistem getirmeye hazırlandıklarını belirtiyor. Hatta dünyadaki uygulamaları incelediklerini, kriterlerine mercek tuttuklarını ve teknoloji/ihracat kriterlerini esas alan yeni bir uygulamayı hedeflediklerini anlatıyor.

 

Bence son derece yerinde ve doğru bir adım. Sadece salt ihracat değil, ithalata teslim olmuş iç piyasamızı da gözeterek, içe yönelik üretimi de kapsayacak bir biçimde yapılandırılması gerektiğini düşünüyorum.

 

Nitekim ithal ürünleri üreten ve teknoloji odaklı projelerin öne çıkarılacağını söylemesi de umut verici bir gelişme. Sonuç olarak nasıl bir yol alınacağını bilmiyoruz. Ama bugünden bakıldığında, en azından rotanın nispeten doğruya döndürüldüğünü görmek ümit verici.

 

Nispeten dememin sebebini de açmam gerekir. Ben KOSGEB’in bu tavrının son derece doğru olduğunu düşünürken, ülkenin makro ekonomik hedeflerinin envantersiz belirlenmeyeceği gerçeği üzerinden hareket ediyorum.

 

Bu nedenle ekonomi yönetimine de düşen, en kısa sürede sanayi, tarım ve işgücü envanterlerini yaparak, geleceğe yönelik ayakları yere basan bir projeksiyon ortaya koymasıdır. Yoksa KOSGEB’in bu yaklaşımı ‘kerhen’ ya da ‘hiç olmazsa’ ya da ‘bari’ kimi sözcüklerin arkasından değerlendirmeye muhtaç kalır. Takip edip, göreceğiz; ama bu vesile KOSGEB Başkanı nezdinde kurumu yaklaşımdan dolayı tebrik etmek gerekir diye düşünüyorum. Sonuç mu? Uygulamaya bakıp göreceğiz.

 

[email protected]

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum