Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

KDV indirimini yansıtmayan olur mu?

31 Mart 2022 - 11:51 - Güncelleme: 01 Nisan 2022 - 11:53

Gıda ile başlayan KDV indirim süreci, yeni ürünlerle devam etti. Dolaylı verginin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda buna ‘niye’ diye soru yönelten olmayacaktır. Alkışlanması gereken bir harekettir. Fakat işin ekonomik değerlendirmesini ayrıca yapmak da elzemdir.

Bu oransal düşüşler üzerinden fiyatların düşeceğini hayal etmek, düşürmeyenleri denetlemeye girmek ve bunu her yerde anlatmak samimiyetsiz bir görüntüye neden oluyor. Neden mi? Bunun bir kaç nedeni var.

Öncelikle bu yolla fiyatların, bağlantılı olarak enflasyonun düşeceğine inanıyorsanız, hiçbir şeyden haberiniz yok demektir. Çünkü asıl problemin bir ürünün rafa gelene kadarki maliyetinden kaynaklandığını görmüyorsunuz anlamına gelir.

Bu tedarik zincirinde düzenleme ve planlama yapmaya niyetiniz yoksa ve bu konuda eyleme geçmiyorsanız, o fiyatların da, enflasyonun da aşağı yönlü hareket etmesi ihtimal bile değildir. Yani daha açık ifadeye imkansızdır.

Bir diğer ihtimal de bunu bilip, ortadaki ekonomik sorunları aşmaktan ümidinizi kesmiş olmanızdır. Peki bu durumda niye bunu yaparsınız? Hayat pahalılığının, geçim derdinin, düşen satın alma gücünün sorumlusu olmadığınızı anlatmaya çalıştığınız için.

Oysa bugün geldiğimiz noktada ortaya çıkan fotoğraf tamamen bu iktidarın eseridir. KDV düşüşüyle algı yaratmaya çalışmak ise ekonomik olarak karşılığı olmadığı gibi, sadece tepkiyi azaltmaya ve hatayı üzerinden atmaya çalışmaktan ibarettir.

Bunu nereden anlıyoruz? Eğer bu ülkede bir Bakan çıkıp, KDV düşüşünü fiyatlara yansıtmak gerektiğini söylüyorsa ve yansıtmayanların denetlenerek ağır cezalara muhatap kalacağını belirtiyorsa ya bilgi eksikliği vardır ya da samimiyetsizdir.

Çünkü vergi mükellefi olan bir işletmenin, düşürülen KDV’yi fiyatlarına yansıtmamak gibi bir lüksü de, olanağı da yoktur. Siz bir KDV oranını yüzde 18’den 8’e çekmişseniz, işletmenin rafında bunu yüzde 18 olarak göstermesi mümkün değildir. Kötü niyetli olup olmadığını anlamanız da, göstermelik denetimlerle, etikete bakarak olanaksızdır.

Burada sadece göstermelik bir denetim yapar; herkesin fiyatlara yansıttığını görür; ama hiçbir şeyin fiyatı düşmeyince de kötü niyetli edebiyatı yaparsınız. Oysa gerçek sorun rafa giren ürünün üzerine konulan KDV oranında değil.

O ürünün üretim aşamasından rafa gelene kadar artan maliyetlerinde, içte bağlantılı yükselen vergilerinde, zorunlu ulaşım hatlarında, üreticiyi ithalatla terbiye etmeye kalkarak ülkeyi üretimsizleşmeye itmektedir.

Şimdi denetimler sıkılaşacak. Herkes zaten düşen KDV oranlarını etiketlerine yansıtacak. Peki fırsatçı arayan ekipler tüm tedarik zincirini mercek altına alıp, maliyetlerin yükselip yükselmediğine bakacak mı?

Elbette hayır. Sadece ‘biz gereğini yaptık ama fırsatçılar var’ söyleminin arkasına sığınarak düşürdükleri vergi oranlarını raf öncesinde tahsil edip, suçu tespit edilemeyen fırsatçılara atacak.

Sorun çözülmediği için de daha önce yüksek KDV oranlarından daha düşük paraya satılan ürünler, inen oranları ezip geçip, çok daha yüksek fiyatlarla ama düşürülen KDV oranlarında rafa konulacak. Neticede de cambaza bak oynanırken, olan yine geçinmeye çalışan vatandaşa olacak.

[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum