Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

İşsize 'tembellik yapma' mesajı

19 Ekim 2020 - 11:09

Türkiye’nin en temel sorunlarının başında işsizlik geliyor. Bir tarafta üretim dışı kalan ya da ürettiğinden para kazanamayan bir yapı, öte tarafta işsizlik nedeniyle düşen alım gücü karşısında iyiden iyiye kavrulan insanlar.

 

Yani bir anlamda sorunların denge noktası sayılabilir. Üretimsizleşme içinde neden sonuç ilişkisiyle fakirlikten borçlanmaya kadar bir dizi sonucu da önümüze koyuyor. Resmi rakamlara göre her dört gençten birinin işsiz olduğu ülkede ise en büyük problem, işsizi yok sayma olarak karşımıza çıkıyor.

 

Yükselen bir işsizlik gerçeğimiz var. Yapılan tüm hesap oynamalarına rağmen düşmüyor. Düşse de, zaten sokakta herkes ne yaşadığının o kadar farkında ki, ortaya konulan istatistikler, mizah konusu olmaktan öteye gidemiyor.

 

Fakat tüm bunlardan acı olan ekonomi yönetiminin yaklaşımı. Geçtiğimiz günlerde emeklilere maaşları ödendiği için, meseleyi övünç konusu yapan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk yeni istihdam paketinden bahsetti.

 

İşe hızlı dönüş gibi kavramlar kullanılınca dikkatimi çekti ve açıklamayı inceledim. Keşke incelemez olsaydım. Çünkü istihdam paketi diye anlatılan şey, emeklilere maaş vermekle övünmenin ötesinde bir şaşkınlık oluşturdu.

 

Bakan Selçuk’un tespitlerine göre, insanlar işsiz kaldıktan 6 ay sonra iş aramaktan vazgeçiyorlarmış. Yapılan çalışma da tam bu noktayı kapsıyor. Eğer 3 ay içerisinde işe dönmeye karar verilerse, işsiz kaldıkları o sürenin sigorta primleri devlet tarafından karşılanacakmış.

 

Önce inanamadım; ardından güler misin ağlar mısın cinsinden sinirlerim bozuldu; gülmeye başladım.  Zira beyanattan anladığım kadarıyla insanların keyfe keder işsiz gezdiğini falan düşünüyor olmalılar.

 

Şöyle diyor Bakan Selçuk: “Bu kişiler ilk 3 ay içerisinde işe dönüş yaparsa işsizlik ödeneğindeki 3 ayın emeklilik primlerini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Böylece vatandaşlarımızı ilk 3 ayda aktif şekilde iş aramaya teşvik edeceğiz.”

 

İlk şoku burada yaşıyorsunuz ama Bakan devam ediyor: “Böylece işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişilerin işsiz kaldıkları süre azaltılacak ve iş gücüne daha çabuk geri dönmeleri teşvik edilecek.”

 

Gerçekten inanılır gibi değil. İnsanların bilinçli bir biçimde iş aramak yerine, evde yayıldıklarını düşünüyor olmalılar. Oysa temel sorun istihdam piyasasındaki, üretimsizleşmeye veya kapanan ya da sıkıntıya düşen işyerlerine bağlı daralma.

 

Yıllar önce Bakan iken Ali Babacan da benzer bir metot söylemişti. İnsanların fazla mesai yapmasının önüne geçilecekti. Oradan elde edilen gelir de, işe alınacak ikinci kişinin finansmanında kullanılacaktı ve böylece gelir kurgusu yaygınlaştırılacaktı.

 

Ama Türkiye’de insanlar mesaiye kalır ve genellikle de mesai ücreti almazlar. Acı, kanun dışı lakin realite bu. Anlaşılan o ki, aradan yıllar geçmesine rağmen, piyasadan ve gerçeklerden kopuk tavır değişmiyor.

 

Bakan Selçuk nezdinde ekonomi yönetimi gerçekten insanların niye iş aramaktan vazgeçtiği sorgulamış gözüküyor. Öyle olmalı ki, istihdam paketi diye, sözde özendirici tedbirleri içeren ‘tembellik yapma’ mesajı veriyorlar.

 

Bu da yetmiyor; zaten affettiklerini söyledikleri şeyin de dram olduğunun farkında değiller. Ülkede, yani sosyal devlet olduğu Anayasa ile kurala bağlanmış bir yapıda, işsizden sigorta primi isteyip, onu affedebilecekleri söylemini müjde diye yansıtıyorlar.

 

Şimdi sorunu çözmek için bir yaklaşım sergilemek gerekiyor diyeceğim de, Bakan konuyu tamamen kaçırmış. Düzeltmeye neresinden başlamak gerekir; onu bilemedim.

 

[email protected]

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum