Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

İnanamıyorlar

08 Mayıs 2023 - 10:25

Dünyada ekonomi yönetimleri ile finans piyasaları arasındaki köşe kapmaca devam ediyor. Her seferinde faiz yaklaşımları ile ilgili algı yönetimi üzerinden zorlama yapan finansçılar, Merkez Bankaları konusunda yanılmaya devam ediyor.

Aslında insan, ortada bu kadar sistematik bir yanılma varsa, işin içinde başka faktörler de olup olmadığını sorgulamadan edemiyor. Bir mücadele olduğu açık. Bilhassa pandemi döneminde ortaya çıkan aşırı kaynağı geri çekme yarışı sırasında, alışageldikleri üzere aradan bu kaynağı kendilerine çekmek isteyenler, kamuoyu oluşturarak ekonomiler üzerinde baskı kurmak istiyor.

Ama olmuyor. ‘Resesyon olacak’ söylemi baskısıyla ekonomilerin soğutulmaması için ‘vazgeçiyorlar’ deyip, sonra vazgeçmediklerini görünce Merkez Bankası kararlarını ‘güvercin’ diye nitelendirerek durum kurtarmaya çalışmak moda oldu.

Bu konuda bilhassa FED ve Avrupa Merkez Bankası geri adım atmıyor. Aslında finans piyasalarının bu durumda para kazanmadığını düşünmek de saflık olur. Çünkü bu kesimin her koşulda beklenti yöneterek para kazandıklarını biliyoruz.

Ayrıca reel ekonomiyle bağlantılı finans kesimi ile kumarhane ekonomisinin aktörlerini burada ayırmakta yarar var. Dün hedge fonlar üzerinden dünyanın ürettiği toplam mal ve hizmet değerinin 10 katı oranında kağıt ekonomisi yaratıp servet yapanlardan söz ediyorum.

Bugün de bir tarafta kamuoyu baskısı oluşturup, öte tarafta kripto gibi merkeziyetsiz yapıları da kullanarak regülatörleri baskılama telaşı içindeler. Öte yandan gerek Powell, gerekse Lagarde abartmadan gerçek hedefin enflasyon olduğunun altını çizerek bildiklerini uyguluyorlar.

Finans kesimi ise bugüne kadar tutan formülün tutmuyor olmasına inanamıyor. Son kararlara bakalım her iki merkezin de faiz artışlarını durduracağını, çünkü dünya ekonomisinin buna tahammülü olmadığını öncesinde anlatmadılar mı?

Peki ne oldu? Her iki merkez de faizlerde artışı devam ettirirken, verilerin esas alındığını, gerçek noktanın enflasyonla mücadele olduğunu, verilere bakıldığında henüz geri dönüşün uzak olduğunu açıklayıverdi.

Buna rağmen ‘artık son’ şarkısı çalmaya başlayan bir finansörler filmi izledik. Faiz artışının çok faydalı bir iş olduğunu ben de düşünmüyorum. Ama dengede bir veri setinde doğru uygulanırsa önemli bir silahtır.

Çünkü rakamlara değil, sonuçlara odaklanmak aslında toplumsal fayda ve sağlıklı ekonomiler açısından belirleyici olmalıdır. 

Resesyonla korkuttuklarınızın, gerçek çekincesinin stagflasyon olduğunu göz ardı ederseniz; dünyada fintech teknolojileriyle para yapmak değil, verimli para kullanmanın alternatiflerinin çoğaldığını unutursanız; bankacılık anlayışının, para kavramının ve paraya olan bağımlılığın boyut değiştirdiğini görmezseniz inanamazsınız.

Dünya değişiyor. Merkezi yönetimler dahi etkinliğini sürdürmek için dijital para dahil alternatiflere çalışıyor. Üstelik çok kutuplu bir zeminde, belli merkezleri baskılayarak sonuç almak mümkün değildir.

Fakat inanamıyorlar. Değişimin yaşandığına, odak noktanın para kazanmaktan çıkıp değer yaratmak ve toplumsal faydayı esas almak haline dönmesine inanmak istemiyorlar. Halen dünya kendi etraflarında dönüyor zannediyorlar. 

Ama işler değişti. Tamamen mi; hayır… Lakin paradan para kazanmak artık eski bir moda haline geliyor. Çünkü dünya pandemide üretmenin, değer yaratmanın, kazanırken kazandırmanın önemini anladı. Ve bu nedenlerle asıl yaratıcı yıkım, kumarhane oyuncuları adına büyük bir gürültüyle geliyor; fakat inanamıyorlar. 

Oysa inanmaları gerekiyor. Neden? Bir de şöyle bir soru ortaya atalım. Peki ya kumarhanenin sahibi de değişimin parçasıysa ve oyuncuları feda ediyorsa sonuç farklılaşır mı? Bence inanmaya başlasalar iyi olur.

[email protected]

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum