Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

İlkesiz siyasete ayna  

05 Mart 2025 - 14:20

Emekliler neden hedefte? Her fırsatta ortaya çıkan ekonomik sorunlar nedeniyle emeklilerin gündeme getirilmesi ve sanki bu insanlara sosyal yardım yapılıyor havası yaratılması ya bilgisizlikten ya da kötü niyetten ibaret bir tavır.

Bütçe açıklarını, nitelikli personel açığını, finansman ihtiyacını ve aklınıza gelebilecek her gider problemini emeklilere bağlamayı alışkanlık etmiş, ama konuşmaya gelince de onlara yıl ilan edecek kadar hamaset içinde olan bir yönetim zihniyetine şahit oluyoruz.

Gasp edilen bir hakkın iadesinin EYT’nin gerçek konusu olduğunu bilmeyen ya da bilmemezlikten gelen bir yaklaşım içerisinde, halen iane veriyormuş gibi hareket etmek ciddiyetle bağdaşmıyor.

Halen bunu bir erken emeklilik zanneden bir bakış açısının, aradan geçen bu kadar zaman içinde bilgi yoksunluğundan olduğunu sanmıyorum. Bu tamamen bir bahane üretme ve insanları ötekileştirme yaklaşımıdır.

Bu hastalık o kadar kontrolden çıktı ki, ilkesizlik tel tel dökülen bir hale dönüşüyor. En son transfer sezonunda başka partiye geçerek ilkesizlik örneği sergileyen bir ismin, geçtiği partiye yaranmak için ortaya koyduğu söylem, ülkede siyasetin de ne düzlemde yapıldığının en açık örneklerinden biri oldu.

Kayseri Milletvekili Dursun Ataş’tan söz ediyorum. Partisini değiştirince EYT meselesi ile ilgili çıkış yaparak, ilk ‘aslında sizdenim’ oyunu hamlesini yaptı. EYT konusunda muhalefet partisindeyken çok bastırdıklarını, hükümeti köşeye sıkıştırdıklarını, şu emeklilerin yaşadığı temel sebebin bu olduğunu söyleyerek aklamaya girişti.

Öncelikle bastırırken de, şimdi U dönüşü yaparken de konuyu anlamadığı çok açık gözüküyor. Yani muhalefette olduğu için EYT’yi savunan, iktidar kanadına geçince karşı çıkan birinin siyaset yapıyor olması, bu ülke için zaten yeterince acı bir tablo.

Sizin EYT konusunda bilgi sahibi olmanız, buradan doğan fikirle ortaya çıkmanız, meseleyi destekliyor da karşı çıkıyor olmanız gerekir. Doğrular, bulunduğunuz pozisyona göre değişmez.

EYT 1999’da hukukun ihlal edilerek geriye doğru işletilmesinden kaynaklanan bir hak gaspının, 2008’de adına reform denen bir uygulamaya üzerine dökülen betonun, haklı taleplerin ortaya konulmasıyla kırılmış ve hakkın iadesinin yapılmış halidir.

Bunu seçim nedeniyle verdiğini söyleyen iktidar partisinin de, sırf muhalefette olduğu için savunan kişilerin de ilkesizlik örneği sergilediği çok açıktır. Çünkü bu tartışmaya açık bir konu değildir. Dünyanın hiçbir yerinde hukuk geriye doğru işlemez ve 1999 yılında yapılan budur ve şimdi gerekçesi ne olursa olsun, hakkın teslimi yapılmıştır.

Birileri bastırdığı, diğerleri gönlünden koptuğu için yaşanan bir gelişme değildir. Kıymeti kendinden menkul görmek, siyasetin o kadar iliklerine işlemiş ki, durduğu pozisyona göre konuşmayı politika zannediyor.

Emeklilerin tüm yaşadığı sorunların bundan kaynaklandığını söylemek ise, en hafif tabirle amacını aşan bilgisiz bir yaklaşımın eseridir. Türkiye’de emekliler, sistematik olarak maaşları güdükleştirildiği, sosyal güvenlik sistemi kötü yönetildiği ve üretim ekosisteminin kemikleri kırıldığından 1,6 çalışana 1 emekliye düşüldüğü için açmaz noktadır. Yani ortadaki bir kötü yönetim ürünüdür.

Üstelik buna sebep olan en öncelikli kurum olan TÜİK, yargılaması tamamlanan noktadadır ve 15 gün içinde hakkında karar verilecek pozisyondadır. Davanın gerekçesinin yanlış verilerle insanların gelirlerinin yok edildiği olduğunu unutmamak, bundan aklamanın yolunun da sadece verileri şeffaf bir biçimde ortaya koymakla mümkün olduğunu bilerek hareket etmek gerekir.

Tüm bunları alt alta koyduğunuzda, ülkede partiler üstü bir biçimde vizyonsuz siyasetin, Türkiye’nin ihtiyaçlarının ve Türk Halkı’nın çok gerisinde kaldığı bir kere daha görülmüştür. Ataş ve muadillerinin bilmeden konuşması ise işin cabası ve garip bir cesaret örneği olarak önümüzdedir.

[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum