Başbakan televizyonlara çıkıyor; mitinglerde konuşuyor; beyanat veriyor. IMF ile ilişkiyi kestiklerini söylüyor.
Hatta sağa sola hakaretler yağdıran ekonomi baş danışmanı Yiğit Bulut Başbakan’ın ‘IMF ile işimiz bitti’ söylemini hatırlatıyor.
Peki kabul.. Diyelim ki doğrusu bu ve bizim IMF ile ilişki götürmek için hiç bir sebebimiz kalmadı. Ekonomimiz de gayet düzgün işliyor. Kimseye muhtaç değiliz. Hatta daha da ileri gidildiğini biliyoruz. ‘IMF’ye borç verdik (!)’ değil mi?
O zaman ben buradan iktidara, Başbakan nezdinde bir çağrıda bulunuyorum. Gerçekten herhangi bir şekilde üye olmak dışında ilişkimiz yoksa, IMF’nin bizim ekonomi politikalarımız üzerinde söz söyleme ehliyeti bulunmuyorsa, buyurun yapın.
IMF heyeti bu hafta Türkiye’ye geliyor. 25 – 30 Nisan tarihleri arasında Ankara’da resmi temaslarda bulunacak. Ama herhalde çay kahve içmeye. görüş alışverişinde bulunmaya gelmiyorlar.
Ziyaretin sebebi 2014 yılı görüşmeleri… Hangi temelde? Ana sözleşmenin 4. maddesi kapsamında… Hatırlamayanlar vardır; bu heyet belli aralıklarla Türkiye’ye geliyor. Aynı bu görüşmeleri yapıyor, sonra da 4. madde kapsamında raporu hazırlayıp, Türkiye’ye sunuyor.
Madem bizim üzerimizde söz hakları yok, madem faiz lobisi dediklerinizin ağa babası bunlar, görüşmeyi reddedin. Gelmesin IMF heyeti… Kendilerinin hazırlayacağı rapora da ihtiyacımız olmadığının yüksek tondan altını çizin.
Hızınızı alamayıp hakaret yağdırmamanız elbetteki tercihim. Kibarlık ölçüsünde IMF heyetini reddedin… Yapamazsınız değil mi? Çünkü bizim IMF ile işimiz bitmedi. Bunun nedenlerinden birincisi, IMF’nin hazırladığı bu raporda ‘olur’ verilmezse, yabancı fon yöneticileri Türkiye’ye para getirmez.
Peki bu sadece bir kredibilite veya bankaların uyguladığı testler cinsinden bir raporlama mı? Hayır… Bu raporda sunulacak tavsiyeler uyulması zorunlu türden… Yani flört ediliyormiş gibi gözükse de nikah sürüyor. Bir boşanma söz konusu değil.
Yine de diyelim ki ben yanlış biliyorum ve böyle bir zorunluluğumuz bulunmuyor. Çağrımı tekrarlıyorum: Madem IMF ile yollarımızı ayırdık, ekonomimizde hiçbir sıkıntı yok; iktidarın tabiriyle ‘kimseden de öğrenecek değiliz” heyeti geri çevirin.
Gelmesinler… Neden elin adamı gelip benim bütçem üzerinde ahkâm kesiyor? Onlardan öğrenecek bir şeyimiz yok ve borç veren ülke konumundaysak bunu bekliyorum. Başbakan çıksın ekranların karşısına, IMF heyetine yolladığı resmi yazışmayı göstersin ve ‘gelmeyin’ dedim desin; IMF de bunu doğrulasın.
Yoksa da milleti saf yerine koymasınlar. IMF buraya gelecek, incelemelerde bulunacak, dönüp rapor hazırlayacak ve bizimkiler de paşa paşa uyacaklar. Çünkü işin gerçeği; bizim IMF’ye ödememiz bitti; denetim gözetim ilişkimiz değil. Açıkçası kefil-borçlu ilişkimiz sürüyor.
FACEBOOK YORUMLAR