Toplumdaki farklı düşüncelerin, bu ülkenin rengi olduğundan bahsedip, ondan sonra kendi gibi düşünmeyenleri gaz ve basınçlı su ile muhatap eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Öyle ki Dünya Barış Günü’nde insanların el ele tutuşmasına bile müdahale ettiler.
Bir de hepinizin malûmu merdiven meselesi var. Renkli olmasına karşı çıkıp, griye boyayıp, sonra da tepki gelince çark eden, ama merdiven boyamak bir tepkiye dönüşünce, ne yapacağını şaşıran yöneticilerimiz var.
Onlar gri renkleri seviyorlar… O kadar ki futbola operasyon düzenleyip, renkli olanlara tahammülsüzlük içinde slogandan, pankartlara kontrol etmeye çalışırken, siyah beyaz formaya da Çarşı nedeniyle alerji duyuyorlar. Peki neden? Bunun sırrı da renklerin anlamında gizli…
Beyaz, saflığı, temizliği ve istikrarı ifade eder. Sadece Suriye başta olmak üzere dış politikası bile bu rengin iktidara uygun olmadığını gösteriyor. Siyah gücü, tutkuyu, çoğu ülkede matemi temsil eder. Gücü zehirlenme boyutunda algılayan ve tutkuları da gemicik olanların, Ata’ya matemi bile hazmedemeyişi zaten işin deşifresini yapıyor.
Mavi sonsuzluk ve özgürlük demektir ki, söz konusu olan özgürlük ise bu iktidarın en tahammül edemediği konuların başında geliyor. Yeşil, doğanın ve huzurun rengidir. Sağlaması için bakınız Gezi Parkı, Atatürk Orman Çiftliği ve yeni havalimanı ile gerçekleştirilen orman katliamına…
Kırmızı canlılık ve dinamizm rengidir. Ataklık, azim ve kararlılığı anlatır. Çaputlara tahammül edip de, kan kırmızı Türk Bayrağını provokasyon aracı görenlerin bu rengi sevmesi mümkün mü? Sarı en parlak ve dikkat çekici renktir. Neden sevemeyeceklerini taşıdığı kelimelerden çözmek mümkün... Neşe. Zekâ, incelik ve pratiklik…
Mor asalet, lüks ve itibarın rengidir. Sanırım üstüne söylenecek bir şey yok. Belki lüks ama orada da çok para sahibi olup, zengin olabilmeyi başaramadıkları ortada… Pembe neşe, güven ve rahatlık demektir. Bir ülkeyi borçlandırarak batıran, mizah dergilerine dava açan bir iktidarın rengi olabilir mi?
Turuncu dışa dönük olmayı ve güveni temsil eder. Belki ucundan bu yakalanır. Buradan turuncu devrimleri anladıklarını ve dışa dönüklük ile birilerine güveni temsil ettikleri zaten açık.
Lacivert sonsuzluk, otorite ve verimliliği anlatır. Lacivert rüyalar görüyorlar mı bilinmez, ama buna inanan zaten deliğe süpürülmek gibi bir kaygı taşımaz. Kahverengiye gelince toprağın ve doğallığın rengidir… Her hareketi bir hesap üzerine kurgulanmış tavrı olanların doğallığından, tarım düşmanı tavırlar nedeniyle de topraktan bahsetmek güç.
Hadi hepsini geçtim? Ne istiyorlar? Memleket gri olsun… Peki diyelim ki kabul, olsun. Grinin temsil ettiği ne? Alçakgönüllülük ve denge… Güleceğim geldi; kendimi tuttum. Hiç olmazsa gri olun. Onu bile beceremiyorsunuz.
FACEBOOK YORUMLAR