Türkiye’nin dolar ile başının belada olduğunu biliyoruz. Her ne kadar suni yöntemlerle, gece yarısı kağıt üzeri işlemlerle bu işi şimdilik kontrol altında tutuyorsa da, bunun sürdürülebilir bir durum olmadığı açık.
Bunu dış ticaret açığının daralmasının da desteklediğini biliyoruz. Yani gerçekten ticaret ve üretim yapmaya kalkarsak, ihracat için üreteceğimiz mallar ile ilgili yeterli ara malı imalatıyla ilgili bir düzenleme yapmadığımızdan önümüzdeki en büyük problemlerden biri olma özelliği koruyor.
Bu kapsamda son dönemde başta bölge ülkeleriyle olmak üzere, yerel paralar üzerinden ticaret popüler gündemlerden biri oldu. Öncelikle şunun altını çizeyim ki, bunun orta ve uzun vadede mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Fakat gelişen teknolojiyi dikkate alırsanız, bunu belki yerel para cinsinden değil, bir dijital para üzerinden yapmanın da tartışmaya dahil edilmesi şart. Yeter mi? Yetmez... Sizin o döneme kadar dış ticaret açığınızı dengelemeniz, iç tedarik sisteminizi kurmanız, yerel para cinsinden iş yapacağınız ülkelerle de ticaret açığı vermiyor olmanız gerekir.
Yeter mi? Yetmez... Bu işbirliği içindeki ülkelerin birbirlerine birim fiyatlar üzerinden de avantaj sağlaması gerekir. Örneğin doğalgazı normalde dolar üzerinden 10 birime alırken ve bunun sizin paranızdaki karşılığı 60 birimken, o ülkenin size bunu, rastgele söylüyorum 30 birimden veriyor olması gerekir.
Yeter mi? Yetmez... Bu aşamada da neyi çıpa aldınız önemli. Yani ister dijital ister fiziki para söz konusu olsun, iki ülke arasındaki paritede çıpanın dolar olmaması gerekir. Aksi takdirde sonuç değişmez.
Yeter mi? Yetmez... Sizin bankacılık sisteminizin de buna uygun hareket ediyor olması şart. Bakın şimdi yaşanan bir olayı paylaşayım. Bir yazılım firması, geliştirdiği bir ürünü Azerbaycan’a satmak istiyor. Bunu da sanal pos uygulamasıyla hayata geçirmeyi hedefliyor.
Azerbaycan para birimi ile sanal pos olarak satılmasına ilişkin girişimlere başlıyor ve çalıştığı bankasına başvuruda bulunuyor. Niye? Gerekçesi Azerbaycan’da dövizli ürün satışının yasak olması... Bankasının acilen bunu desteklemesini istiyor.
Ayrıca diğer operasyonları için de Sterlin ve Avro’nun da, tüm dünyaya satabilmek amacıyla sanal pos bakımından tanımlanmasını, tek çekim üzerinden tanımlanmayı talep ediyor. Bankadan gelen yanıt, bilhassa Azerbaycan yerel para cinsinden bunun yapılamayacağı yönünde oluyor.
Bunun üzerine yazılımcımız bankaya bir yanıt gönderiyor ve nelere mal olduğunu net bir biçimde şu cümlelerle ortaya koyuyor:
“Azerbaycan para birimi ile sanal pos satışı yapamayacağımı, nedeni hariç dün … Bey’den öğrendim.
… Banka’nın dünyadaki tüm para birimleri sanal satış yapma fırsatını kaçırmasından; Azerbaycan’da kredi kartlarından daha fazla olan para makinesi dedikleri (İstanbul kart gibi bir şey) araçlarla entegre olma ihtimali kaçırmasından; ülkemin ihracat yapmasının önündeki engeli kolaylığa dönüştürmeyen … Banka yöneticilerin olmasından üzüntü duydum.”
Şimdi soruyorum size bu iş insanı ne yapsın? Banka yardımcı olmuyor. Bankanın niye yardımcı olmadığının da muhtemel sebebi, ortaya konulan yerel para politikasının söylemden öteye gitmemiş olması. Yani söylenmiş, ama bununla ilgili gerekli düzenlemeler için bir ortam sağlanmamış.
Sonra çıkıp bir yandan katma değerli ihracat, bir yandan yerel para ile ticaret konuşuyoruz. Sorun bu zaten... Sadece konuşuyoruz; iş yapmaya çalışan da ortada kalıyor.
FACEBOOK YORUMLAR