Türkiye’nin her yanından değişik haberler fışkırıyor. Mesela Batman… Her açılan kuyudan kaliteli petrol çıktığı müjdelendi.
Keşke petrol fiyatları buralara kadar düşmeseydi; zengindik şimdi. Ama anlamadığım yaşadığımız her kriz öncesi ve sırasında fışkıran bu petrol neden ortada yok?
Yine bir başka habere göre Türk Bankası’na siber saldırı düzenlendi. 2,7 milyon kişinin kart bilgileri çalındı. Ama bankaya göre herhangi bir güvenlik sorunu yok. Sonra hangi banka diye bakıyorsunuz? HSBC…
Nasıl Türk bankası oluyor, bunu da anlamış değilim. Sanırım Türkiye’de özelleştirme kapsamına alınanları da dikkate alırsanız, ortada yerli banka kalmayacak ki ifade bu. Aslında doğrusu Türkiye’deki banka olmayacak mı?
Gözüm bir başka habere takılıyor patates rekorunu görüyorum. Samandağ’da bir şahıs yetiştirdiği 22 kiloluk patatesle rekorlar kitabına girmeye adaymış. Bence sıradan bir olay... Hormonlu ekonomisi, fıtratından ölen işçisi, tarım ülkesi olup her şeyini ithal etmesi gerçeği varken, ne kadar şaşkınlık verici olabilir ki?
Geçelim bir diğer habere: Taklitçilere baskın… Kozmetikten deterjana taklit ürün yapanlara baskın yapılmış. Ülkenin başkentinde birileri iktidar, diğerleri muhalefet, hukuku adalet taklidi yaparken, sıra onlara nasıl geldi, şaşkınlık içindeyim.
Fakat ülkede iyi şeyler de oluyor. Bundan sonra geliri düşük olanların elektrik faturasını devletin karşılayacağı duyuruluyor. Sıfırlanan paralar bunun neresinde bilemiyorum ama, hazır olalım.
Çünkü kaçak kullanımdan sonra, gelir seviyesi düşük olanın elektrik bedelini de bize yükleyecekler. Hem de geliri düşük olmanın karşılığı Mercedes’e binen yeşil kartlıların olduğu bir ülkede…
İş cinayetleri malûm… Başbakan Davutoğlu buna yönelik önlemlerini açıkladı. Bundan sonra yasağa uymayan işyeri sahibine hapis cezası geliyor(muş). Peki; Soma’yı, Karaman’ı, Torunlar’ı ve daha nicelerini ne yapacağız? Onlara da af mı gelecek?
Hadi bir haber daha paylaşalım. Torba Yasa ile birlikte artık vergileri internetten ödeme kolaylığı geldi. Fakat vergi barışı denilen, ‘para lazım at bir beşlik’ kampanyasına borcu olanların sadece yüzde 23’ü başvurdu.
Hizmet iyi de, neden kimse ‘vergi ödenemiyor’ gerçeğini tartışmıyor. Bırakın tartışmayı bir de haciz yapacaklarını duyurup, piyasada felç olan tahsilât problemini tetikleyeceğini görmeden açıklamalar yapıyor?
Ne demek istiyorlar sizce? Kriz zaten geliyor ‘Hayır krizi biz çıkaracağız’ yaklaşımı mıdır bu? Eskiden Turkmax TV’de Heberler diye bir program vardı. Bayılırdım ona… Gezi’ye kurban gidince, medyamız da sanırım eksikliği gidermek için haberleri ‘heber’ haline getirdi.
Ya böyle ya da birileri bizimle fena dalga geçiyor.
FACEBOOK YORUMLAR