Türkiye’nin gri listeden çıkma eğilimi belirdi. (FATF) Mali Eylem Görev Gücü’nden gelen açıklamaya bakılırsa, ülkemiz gerekli kriterler konusunda düzenlemeleri yapınca, beklentileri büyük ölçüde karşıladı.
Paris’teki Genel Kurul’dan çıkan kararda dile getirilen bu konu, elbette Türkiye’de de hemen yankı buldu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son aşamaya gelindiğini söyledi ve yapılacak bir ziyaretin ardından Haziran 2024’teki toplantıda bu kararın çıkacağına ilişkin umudunu paylaştı.
Öncelikle kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile ilgili gri listeden çıkmamız önemli. Zannedildiği gibi ülkenin salt finansman ya da yatırım bazındaki görünümü ile ilgili değil. Çünkü bu konuda suçlanmak ağır yaptırımları da aralıyor.
Kara listeye düştüğünüz ve kara para aklama, bilhassa terörizm finansmanı konusunda hakkınızda kanaat oluşursa, bu da bir hukuk kararı ile bağıtlanırsa, Birleşmiş Milletler’in tavrı net: Ülkenize yaptırımlar gündeme geliyor. FATF’ınki sadece bir eleştiri listesi...
Öncelikle bu iki başlıkla birlikte anılmamak çok önemli ve son gelen haber de güzel. Fakat Eylem Planı’nın uyumu ile ilgili irade koymanız tek başına yetmez. Uygulamalarınıza da yansıtmazsanız, çıktığınız listeye kısa süre içinde girme olasılığı var.
Bu konuda Türkiye’nin şeffaflığını eyleme de dökmesi gerekiyor. O zaman neden gri listeye alındığımızı hatırlayalım: “Türkiye 21 Kasım 2021’de, kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele önlemlerinin yetersiz olduğu sonucuna varıldığı için Mali ve Ürdün ile birlikte küresel kara para aklama ve terör finansmanı gözlemcisi FATF tarafından “gri listeye” alındı. Böylece, Türkiye’yi bugüne kadar bu unvanı alan en büyük ekonomi olarak da tarihe geçti.”
O dönemde eleştirilerin odaklandığı sektörler ve meslek grupları vardı. Bankalar, altın ve değerli taş tüccarları ile emlakçılar. Bankacılık sisteminin neden buraya dahil edildiğini tahmin etmek kolay. Muhtemelen ABD’deki İran ile ilintili davayla alakalı bir durum.
Henüz tam olarak nasıl bir sonuç ortaya çıkacağını da bilmiyoruz. Çünkü her fırsatta ısıtılan bir başlık. Altın ve değerli taş tüccarları daha kontrol edilebilir bir alan. Orada zaten hacim de eskiye oranla azaldığı için yönetilebilir gözüküyor. Bununla birlikte bu başlığın da belli başlı firmalar özelinde gündeme geldiğini tahmin etmek zor değil.
Asıl üçüncü başlık önemli. Emlakçılar olarak nitelendiriliyor ama burada meslek grubunun üstüne işi yüklemek haksızlık olur. Çünkü halen çok yüksek bedelleri dairelerin, paket paket alındığını biliyoruz. MASAK’ın mutlaka bu konuda inceleme yapması ve ‘nereden buldun’ sorusunun sorulması şart.
Her şeye karşın olumlu bir gelişme, umarım süreç de gri listeden çıkmamız ile sonuçlanır. Fakat bunun sermaye akışını sağlayacağının hesabını yapıyorsak yine büyük bir yanılgıya düşeriz.
Gri listede olmanız, sermaye ve yatırım akışının kesilmesinin nedeni, ama gri listeden çıkmanız yatırımların akışının gerekçesi olmaz. Günün sonunda gelişi engelleyen faktör oradan kalksa da, yine sizin ekonomik risk analiziniz, ekonominizin öngörülürlüğü ve hukuksal durumunuz belirleyicidir.
O nedenle buradan bir ‘para gelecek’ algısı devşirmeye kalkmak hata olur. Para ve yatırım sorunu ekonomik şeffaflıkla, akılcı yaklaşımlarla, ekonomik göstergelerle ilgili bir durum. O cepheyi düzeltmeden boşa umut bağlamayın. Gri listeden çıkmak önemli ve kıymetli, ama paranın gelmesinin yolu değil.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR