Havadan bakınca gördüğünüz tırlar, kamyonlar, otomobiller ekonomide işlerin yolunda olduğunu gösterir mi? Ayrıca zarfa değil de mazrufa bakmak lazım. O taşıtların ne taşıdığını, bir şey taşıyıp taşımadığını, taşısalar da maliyetlerine yetişip yetişmediklerini bilemezsiniz.
Görmek ile bakmak arasındaki farkı helikopterden hiç çözemezsiniz. Gözü olan görür mü? Görmek isterse görür.
Mesela görmek isterse tarlasını ekemeyen, ektiğini toplayamayan, toplasa para kazanamayan ve bor içinde kavrulan çiftçiye denk gelir.
Görmek isterse, asgari ücretle yaşamaya çalışan, açlık sınırının altındaki geliriyle geçinmek isterken borç batağına saplanan insanlar çıkar karşısına.
Görmeyi tercih ettiğinde işsiz olan ama işsiz sayılmayan insanlara, hatta işsizlik maaşına bile ulaşamayan, ama kendisinden sağlık sigortası primi ödemesi istenen kişilere şahit olursunuz.
Elektrik, doğalgaz, su faturalarını karşılayamayan, yatağa aç giren, girmese de doymayan, ayağına alacağı ayakkabısı olmadığı için okula terlikle giden çocuklara ve ailelerine rastlarsınız.
Görmek arzusundaysanız, siftah edemeyen ya da ettiği siftah günlük giderlerini karşılamaktan uzak olan, ama yine de her fırsatta vergi istenen, vergileri arttırılan, buna karşılık da yabancı sermayeli şirketlerle rekabet etmesi beklenen esnafa çıkar yolunuz.
Görmek kadar duymak da gereken gençler var. İyice dikkat kesilirseniz, oradaki genç olmakla ilgili kaygılarını, okul giderlerinden yurt paralarına kadar açmazlarını, bunlar da kritik olan gelecek endişelerini görür; duyarsınız.
Görmek istiyorsanız işçinin, memurun, emeklinin, EYT’linin, esnafın, işsizin, ev kadınının, fabrika sahibinin, çiftçinin, yazılımcının, öğrencinin, güvenlik görevlisinin, bankacının, seyyar satıcının ve aklınıza gelen herkesin halini görürsünüz.
Üretenin ne şartlarda üretim yapabildiğini görebilseydiniz; ihracat gelirlerine el koymazdınız. İnsanların geçinemediğini anlayabilseydiniz fakirlik edebiyatı yapmazdınız.
İşsizden çiftçiye, esnaftan öğrenciye, fabrikatörden yöneticiye herkesi gerçekten görmek istiyor musunuz? Yoksa helikopterle bakarak onların da durumunun anlaşılabileceği inancında mısınız?
Gerçek olmayan rakamlara, istatistik oyunlarına, hatalı ihale sistemlerine ve çıkan bedellere aklınıza neresi gelirse gelsin gerçekten görmek için bakmayı denediniz mi hiç? Ne güzel söylemiş Mevlana: “Ay vurmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene kabahati ne Ay’da ne Güneş’te ara. Gözlerindeki perdeyi arala.”
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR