Türkiye hızla bir barınma krizine doğru koşuyor. Bir tarafta yetişilemeyen kira ya da satın
alma için fiyatlar, öte tarafta deprem ve afet gerçeği, bir yandan da finansman ile ilgili
problemler zamanı da kötüye kullanan halimizde önümüzde duruyor.
Oysa bugünkü teknoloji ve yeni yaklaşımlar içinde çok kısa sürede, sağlıklı ve kalıcı olarak
yeni bir ülke fotoğrafı yaratmamız mümkün. Glamping kavramını duydunuz mu bilmiyorum.
Son dönemin turizm akımı...
İçinde her türlü konforun da yer aldığı modern çadırlar olarak nitelendirilen, ama farklı
malzemelerle kalıcı konutlara da ortam hazırlayan bir trend... Öncelikle işin turizm tarafını,
doğa güzelliği bakımından son derece avantajlı olan ülkemiz için tartışmak durumundayız.
Ama burayı biraz incelediğinizde sorunlarımızın çözümünün de buradan geçtiğini
görüyorsunuz. Türkiye’nin yapılaşma adına bir özelliği var. Coğrafyasının çok kısıtlı bir
bölümünde ve üst üste yaşıyor. Buna niteliksiz yapılaşma faktörünü de etkilediğimizde
altyapıdan bina güvenliğine kadar birçok problemi önümüze getiriyor.
Oysa yapılaşmamızı yaygınlaştırdığımızı düşünsenize.... İnsanların tek katlı binalarda yaygın,
şehirlerde yaşaması neden zor olsun? Bir turizm olarak insanların gözdesi haline gelen
kavramı derinleştirerek glamping şehirler kurmaktan söz ediyorum.
Yaygın, temelsiz, genellikle ahşap özellikleriyle öne çıkan, doğanın içinde 250 metrekare
içine kurulma zorunluluğuyla çevreci, insani yapıları neden tartışmıyoruz? Yabancı
filmlerdeki gibi şehirler yaratmamız çok mümkün.
Hatta bununla ilgili bakış açısını derinleştirelim. Şehirlerin önce dijital ikizlerini çıkaralım.
Buradaki sonuçları yönetebilir hale gelelim. Oluşturduğumuz ikizler üzerinden doğru bir
planlamanın da üzerine kurgulanmış hamle yapalım.
Şehir merkezlerinde çok katlı binalar mı yapmak istiyoruz? Onların da çözümü var. Yapısal
Çelik Derneği endüstriyel evlerden söz ediyor. Fabrikada üretilen, hızlı hayata geçen,
niteliksizliği mühendislikle ortadan kaldıran ve kısa sürede yenilenen lego biçimi binaları
böyle yapalım.
Glamping kavramının içinde şehir plancılardan mimarlara, inşaat mühendislerinden yerel
yönetimlere kadar her birim var. Bununla ilgili geliştirilen bir test de söz konusu. Arsalara
yönelik bir check-up sistemi mevcut. Beş kademede kriter koyuyor.
Nedir bunlar? “Üzerinden yüksek gerilim hattı, ardından boru hattı geçmiyor. Deniz koruma
alanında ve sit alanında kalmıyor. Haciz, şerh, ipotek yok. Müstakil Parsel. İstimlak öngörülen
bir kamu projesi saptanmadı.”
Bu beşini sağlayanların üzerine kurgulanmış bir yapının kurulma süresi ne? Glamping
turizmni konuşmak üzere geçtiğimiz günlerde radyodaki programıma konuk olan Dr.
Gayrimenkul Kurucusu Uğur Balkan Metel’in ifadesine göre üç gün. Kazanç getiren haliyle
tüketiciye fiyatı da 2 milyon TL’yi bulmuyor.
Seri üretimlerde ve doğru bir planlamada bu fiyatların aşağı çekileceği de açık. Metel, işin
turizm tarafını bana anlattı ama ben biraz resmi büyütüp, bunu formüle ettim. Para kazanmaya
odaklanmamış bir TOKİ yaklaşımında, kamu eliyle arsa üretip, arsa satmak yerine üst
kullanım hakkı verip, şehirlerimizi bu hale dönüştürüp, insanları maksimum 2 milyon TL’ye
ev sahibi yaptığımızı düşünsenize...
Ortada ne riskli şehirler kalır, ne deprem ya da afet korkusu.... Ayrıca emlak sektöründeki tüm
spekülasyonları ortadan kaldırıp, vurguncuları boşa düşürüp, insanların anayasal hakkı olan
barınmaya ulaşmasını da sağlayabiliriz.
Fikri, Metel’e söylediğimde, bir isimden bahsetti. Türk Mimar Emre Arolat... Dünya
ölçeğinde kredibilitesi olan, ki finansman için bu önemli, hali hazırda Arnavutluk için de şehir
tasarımları yapan bir isim.
Koyun projenin başına tam yetkili olarak, komisyona da dijital ikiz kentler konusunda çalışan
Şekip Karakaya’yı, çelik ve endüstriyel binalar alanında tecrübesi ile ülkeye bunu anlatmaya
çalışan Melih Şimşek’i, glamping konusundaki tecrübesiyle Uğur Balkan Metel’i davet edin,
ilgili mühendislikleri de esas alan yaklaşımlar sergileyin, TOKİ’yi de sosyal konut üreten
özelliğine döndürün konuyu çözelim. Saydığım isimlerin çoğunun bundan haberi yok ama bu
meseleyi memleket görevi olarak yapacağına eminim. Neyi bekliyoruz?
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR