Türkiye ekonomisinde finans açmazları yaşanırken, içte mevduattaki dövizler bozdurulsun diye lobi yapılırken, hatta reel sektöre aba altından sopa gösterilirken ekonomi yönetimi gayet rahat.
Enerji maliyetleri artarken ama bununla birlikte doğalgaz ve elektrikte kesinti uygulanmaya başlanmışken, vatandaş alım gücünü tamamen yitirmiş, ithalata dayandırılmış bir ekonomi açmazlarla boğuşurken Hazine ve Maliye Bakanı, sanki Finlandiya’da bakanlık yapıyormuş gibi davranıyor.
Yıllarca ekonomi yabancılaştırılırken, üretim yurtdışı tedarikine bağlanmışken, ihracatçının gelirlerine bile el konulması konuşulurken, iş yapacağı dövizi bozdurması istenirken Bakan Nebati dünyadaki gelişmelere gözlerini kapatmış, bir hayal dünyasında yaşıyor ve insanların da buna inanmasını bekliyor.
IMF Başkanı, bizim de içinde olduğumuz dolara bağımlı ekonomileri borçlarını yapılandırma noktasında uyarırken, Bloomberg, FED kararlarına karşı Türkiye’yi Arjantin’den sonra ikinci kırılgan ekonomi olarak ilan etmişken, ekonomi yönetimi büyük bir duyarsızlık içinde, zorlama faiz düşüşlerinden ve kısa vadeli borç sayılacak swaplarla kuru baskılayıp rezervleri eksi bakiyede arttırmaya devam ediyor.
Şimdi gözler FED toplantısından çıkacak kararda. Yılın ilk toplantısında faizde düşüşe gitmeyeceği tahmin edilse de, garantisi var mı? FED’e ne yapacağını söyleyen bir ABD Başkanı olamayacağına göre yapacağının da garantisi yok demektir.
Velev ki bu sefer arttırmadı. Ama ortaya doları kıtlaştıracak bir ortam çıkacağı ve finansman probleminin derinleşerek TL değeri üzerinde baskı yaratacağı çok açık. Yani Türkiye ekonomisi FED ‘in vereceği kararlara karşı direkt sorunlu yapıdaki ülkelerden biri olma özelliği taşıyor.
Mesele Bakan Nebati’ye soruluyor. FED kararının bizi etkileyemeyeceğini söylüyor; gerekçe olarak da Türkiye’de çok az yabancı sıcak para kaldığını itiraf gibi dile getiriyor. Doğru az sıcak para kalmış olabilir; ama bu giderken hasar bırakmadığı anlamına gelmiyor. Ayrıca ekonominin çıkan bu sıcak para yerine yeterli miktarda dövizi koyamadığını da biliyoruz.
Hepsi bir yana bünyenizde sıcak para olması bir şeyi değiştirmiyor ki… Ekonominiz üretim yapınızdan enerji ihtiyacınıza, tüketilen yaşamsal ihtiyaç maddelerinden gıdaya kadar her yönüyle dışa bağlanmış halde.
Hadi bunu da umursamadınız. Yabancı para cinsinden ödemeniz gereken borçlar var. Bir yılı çevirmek için 200 milyar dolardan fazla parayı nereden bulmayı planlıyorsunuz?
Bakan Nebati soruyu soranı tatmin etti mi bilmiyorum; ama şu analizi bile ekonomi bilgisinde çok ciddi eksiklikler olduğunu dünyaya haykırmaya yetiyor. Bilmiyorum size de tanıdık geldi mi?
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR