Ülkede 6 Şubat afetinden beri bir fay yasası tartışması gidiyor. Bu konuyla ilgili standartları belirleyecek bir çalışmanın yapıldığından 20 yıldır var olan ama normları belirlenmemiş olmasına kadar her yanıyla konu gündemde.
Bu konudaki en makul çıkışı bence Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Burak Çatlıoğlu yaptı. Dedi ki: “Fay yasası olsaydı yıkımlar olmayacaktı gibi bir algı yaratılması çok yanlış.” Bence işin özeti bu.
Biliyorum öncelikle bunu bir zaytung haberi zannetme olasılığınız çok yüksek. Ama değil; gerçekten bu tartışılıyor. Tartışmalara bakmak için deprem sonrası değerlendirmelere göz attığınızda konu daha da netleşiyor.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir’in açıklamaları var. 20 yıldır yürürlükte olan yasanın uygulanış şeklini anlatıyor.
Neymiş durum? “...bir yer imara açılacak veya bir parsele bina yapılacak, çevre ve şehircilik bakıyor, MTA diri fay haritasına göre, buradan bir fay geçiyor mu diye. Geçiyorsa, işi alan şirkete diyor ki, git kendine bir diri fayı imar haritasına işleyebilecek ve hendek-tabanlı paleosismoloji konusunda yayınları ve uzmanlığı olan bir profesör bul. CV’sini bana yolla, ben olur verirsem, hocamız çalışmasını yapıp, diri fayın yapılaşmaya kapatılıp kapatılamayacağı konusundaki kararını bir rapor halinde sunsun. Çevre şehircilik bu rapordaki bilgilere göre son kararı veriyor.”
Dünyada da benzer uygulamalar olduğu ve fayın ölü ya da diri olmasına göre karar verildiği belirtiliyor. Yahu siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz; nerede yaşadığınızdan mı haberiniz yok? Bu ülkede bina yapmak için İstanbul’da bir ilçe belediyesinde meclis kararıyla fayın yeri bile değiştirildi. Hangi kanundan bahsediyorsunuz?
Çözüm gayet basit. Ölü ya da diri fay hattı üzerine yapılaşmaya izin verme. Bunun tartışılacak nesi var? Ölecek misin oraya o binayı dikmezsen? Zaten dikersen ölüyorsun. Bilim insanlarına saygısızlık etmek istemem.
Elbette her biri kendi uzmanlığı alanında buna makul bir açıklama getirebilir. Ama bu romantizm olur. Çünkü biz uygulamanın kanunlara uydurulduğu ya da uygulamaya yönelik kanun çıkarıldığı bir ülkedeyiz.
Hepinizin vicdanına soruyorum. Bu ülkede ‘ÇED raporuna ihtiyaç yoktur’ diye ÇED raporu verildi. Hangi fay yasasından söz ediyorsunuz? İnşaatla gayrimenkulün, bina dönüşümüyle kentsel dönüşümün karıştırıldığı bir ülkede böyle bir uygulamayı yasaya bağlamayı bırakın, tartışmak bile abes.
Yapmayıver kardeşim oraya o binayı… Şehirlerin özelliklerine göre güvenli noktalara kur yapılanmanı. Sen fayın ölü olduğunu tespit ettiğin ya da yerini değiştirdiğin için sorun ortadan kalkmaz ki…
Tekrar altını çiziyorum, işin bilimsel tarafına giremem; onun uzmanları var. Ama ben hangi ülkede yaşadığımı biliyorum. Zamanı gelir, ülkede bazı gelişmişlikler hazmedilir; bilim esas alınır; o zaman elbette dönüp bilim insanlarının tartışması doğrultusunda bir karar veririz. Şu an böyle bir ülkede yaşamıyoruz. Açık kapı bırakırsan gireceklerinden şüphe duymadığımız bir sosyetemiz var.
Fay yasasını falan tartışmayın. Şu an tamamen yasaklayın. Neden? Tekrar dönüp Burak Çatlıoğlu’nun açıklamasına bakalım. Ne diyordu? “Fay yasası olsaydı yıkımlar olmayacaktı gibi bir algı yaratılması çok yanlış.”
Bir bilim insanı bu uyarıyı yapıp, yaratılan algıya dikkat çekiyorsa, zaten kapı zorlanmaya başlanmıştır bile demektir. Yapmayın.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR