2022 yılının en önemli gündem maddeleri arasında ilk 10 sıralamayı yapmaya kalksanız, muhakkak ki ön sıralarda kira artışları gelir. Öylesine büyük mağduriyetler ortaya çıktı ki, insanların geçinemediği bir fotoğraf içerisinde, veremeyeceği kiralar talep edildi.
Şu veya bu nedenle çok önemli değil. Sonuçta ekonomik gerçeklerle uyuşmayan bu tablo, yılın yarısına gelindiğinde ekonomi yönetiminin daha yeni gündemine girmeyi başardı. Oysa enflasyonla mücadele kapsamında, son derece anlamsız ve sonuç vermeyeceğini bile bile etiket kovalayanların önce kamunun yaptığı zamlarla, barınma bedelleri üzerinde durması gerekiyordu.
Çünkü bunların hem matematiksel olarak hem de kanunla bağlayıcı olacak biçimde kriteri vardı. Mesela kiralar TÜFE’den fazla arttırılamazdı. Ama daha henüz kamuoyu baskısı nedeniyle yeni gündeme geldi. Şimdi 4 bakanlık bir araya gelerek bu işe bir çözüm bulacağını açıkladı.
İnsanlar evlerinden çıkarıldılar ya da fahiş artışlara zorlandılar. Sizce bu sorun bitti mi? Hayır; daha sorunun ikinci aşaması var. Ödemeyen kiralar nedeniyle daha büyük davalaşmalar çok yakında mahkemelerde yığılacak.
Zaten bunu gören yetkililer de arabuluculuk sistemini devreye sokmaya hazırlanıyorlar. Oysa arabulucuya başvurana kadar düzenlemenin uygulanmasını temin etselerdi zaten problem büyük ölçüde kendiliğinden çözülürdü.
2 milyon TL’ye banka kredisiyle ev satmaya kalktılar. Kime? Dar gelirliye… Sonra öğrendik ki bu dar gelirinin bankada 1 milyon TL kadar dövizi ya da altını olması gerekiyormuş. Yani asla böyle bir parası olamayacak insanlara, ev sahibi olma şansı da vermezken, yine parası olanların maliyetini üstlenecek bir metot geliştirdiler.
Ardından havuç gibi bir de Hazine arazilerini satışa çıkaracaklarını söylediler. Hazine arazisini satacak, insanlar da üzerine ev yapacak. Akıl mantık bir kere rayından çıktı mı, işi kontrol etmek de mümkün olmuyor.
Şimdi son açıklamaya göre Bakan Kurum, TÜFE üzerinde artış yapanlara yönelik anormal cezalar vereceklerini, 10 gün içinde de düzenlemenin TBMM’ye geleceğini söyledi. Bunun için kanuni düzenleme yapmanıza gerek yok ki. Zaten mevcut düzenleme buna olanak veriyor.
Ne yapacaksınız? Oransal olarak anormal artış yapanlara para cezası vereceksiniz? Sorun bitecek mi? 6 ay boyunca ödenen farklar ne olacak? Kamu kendisine para kaynağı buldu da, cebinden bu para çıkan vatandaşa geri ödeme yapılacak mı?
Yetmez… Mesele sadece kiralarda mı? Milyon dolarlık darielerde üçer beşer alıp, rayiç yükseltenlere yönelik bir ‘nereden buldun’ sorusu gelecek mi? Bu da yetmez. Kamu kaynaklarını kullanarak ellerindeki stokları satanlar da mercek altına alınacak mı?
Velhasıl kelam öyle göstermelik bir düzenleme, yine göstermelik bir kaç cezayla bu işin kapanacağı zannediliyorsa, ortada büyük bir yanılgı var demektir. Geriye yönelik kanun işletilemeyeceğine göre, yeni bir kanun peşinde koşmak yerine, mevcut düzenlemeyi uygulamaya koyarsanız, hem kötü niyetli olanları da kapsar; hem de insanların mağduriyetini ortadan kaldırırken, gerçekten enflasyonla mücadeleye de olumlu katkı sağlayacak bir imkan elde edilir.
Yok bunların hiç biri yapılmayacaksa, alışageldiğimiz gibi birkaç kurban seçilip onlara ceza verilecekse hiç zahmet etmeyin. Çünkü bu ne kamuoyunu tatmin eder; ne de sorunun ortadan kalkmasını sağlar.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR