Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Enflasyon yok deyin konu kapansın

09 Eylül 2021 - 05:55


Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, koltuk derdine mi düştü; rakamları tutturamamanın telaşına mı kapıldı bilinmez hafiften yalpalamaya başladı. Enflasyonda manşettense çekirdek enflasyonunu dikkate alan bir yaklaşım sergileyeceklerini açıkladı.

Neden? Çünkü orada gerileme varmış. Bu ne demek? Vatandaşın yaşadığı enflasyonun kıyısından bile geçmeyen, ama kağıt üzerinde bile düşürülemeyen manşet enflasyon yerine çekirdek başlığına yönelmek, gıda ve enerji fiyatlarındaki artışı dikkate almamak demektir.

Tüketicinin gelirinin her 2 TL’sinden 1’inin gıda harcamasına gittiği, kışa girilirken arka arkaya yapılan enerji zamlarını nasıl karşılayacağını kara kara düşündüğü bir ortamda, bir ülkenin Merkez Bankası Başkanı çıkıp, bunları dikkate almayan bir yaklaşım sergileyeceğini açıklıyorsa, orada film bitmiş demektir.

O zaman niye elinizi korkak alıştırıyorsunuz ki? Sağlık, ulaştırma, barınma, eğitim ve aklınıza gelecek hiçbir harcamayı ve bunlardaki maliyet artışını dikkate almayın, enflasyonda hemen AB ortalamasını yakalarsınız.

Yüzde 0 ile 3 arasında gezinen bir enflasyonla da böylece faizleri istediğiniz gibi düşürürsünüz. Günün sonunda yatırım yapmayı bırak, işleyen bir ticarethane ya da sanayi kuruluşu veya harcama yapacak vatandaş bulursanız öpüp başınıza koyun.

Yani Cumhurbaşkanı ikna olacak diye en ağırlıklı alım yapılan ve fiyatları da anormal artan kalemleri dışarıda bırakarak enflasyonu düşürmüş mü olacaksınız? Bu oranlar üzerinden düşüreceğiniz faizle doları yerinde mi tutacağınızı, yatırımların artacağını, hatta aklınızdaki gibi konut satışlarının patlayacağını mı sanıyorsunuz?

Nasıl bir hayal dünyasında yaşıyorlar bilmiyorum ama gerçeklerle tamamen ilgisi kopmuş bu ekonomi yönetiminin varlığı dahi artık zarar yazmaya başladı. Dert ekonominin gerçekleriyle yüzleşip, sorunlara çözüm bulmak değilse elinizi korkak alıştırmayın.

Deyin ki ülkede enflasyon yok. İşsizlik zaten yok olma aşamasına geldi. Çalışmayanlar da tembeller… Büyümenin kredi yoluyla olmasının bir anlamı yok. Zaten bu borçlar da ödenmeyecek.

Kapasite kullanım oranlarındaki sıkıntıları dikkate almayın. Gıdaya ulaşımı, artan yoksulluğu, açlık sınırının altında kalan asgari ücreti, asgari ücret üzerindeki aşırı vergi ve prim yükünü yok sayın.

Deyin ki, bunların hepsi muhalefetin uydurması. Hatta bunları da dış güçlerin oyununa alet olarak yapıyorlar. Biz zaten 128 milyar doları da harcamadık. Dolar da değer kazanmıyor. Altın rezervlerini de tüketmiyoruz. Aşırı maliyetli swap anlaşmaları da yapmıyoruz.

Peki ne yapıyorsunuz? Ekonomiyi yönetiyoruz. Bu kafayla ekonominin yönetildiğini söylemek mümkün değil. Sorunların hepsini yok sayıp, soruna neden olanları da fırsatçı görüp, hayalperest bir yaklaşım içinde her problemi yok sayarak zengin bir ülke mi yaratacaksınız?

Kimse söylemez ben söyleyeyim. Vatandaşın gündemini yok saydığınız, zorlayarak saçma açılımlar getirdiğiniz ve artık söylediklerinize sizin bile inanmadığınız noktada vatandaş da sizi yok sayar. Sonra ‘ne oldu’ demeyin.

[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum