Reel sektör sorunlarla ve maliyetlerle boğuşurken, üzerine gelen Rusya – Ukrayna krizi sonrasında sormuştuk: Bakan Nebati nerede? Bakan ortaya çıktı ve süreci takip ettiklerini söyledi.
Oysa biz gazetecilerin bile gördüğü kıvılcımların çaktığı aşamada ‘sürece müdahil olunması gerektiği ve uzlaşının tesisi’ ihtiyacını görmezden gelmelerini bir kenara bırakıp, araç devrildikten sonra içinde kaç can kaybı olacağını incelemek anlaşılır gibi değil.
Hoş böylesine nazik bir meseleye Montrö’nün önemini dahi anlamamış bir yaklaşımın müdahil olması ne kadar doğruydu o da tartışılır. Fakat süreci takip etme meselesi gerçekten garip bir açıklama.
Tıpkı enflasyonu ya da döviz kurlarını takip ettikleri gibi, bunu da kriz yönetimini anlamamış bir yaklaşım içinde izlediklerini söylüyorlar. Kriz yönetimi dediğiniz şey, iş olup bittikten sonra hasar envanteri yapmak değildir.
Olası riskleri görüp, buna karşı önlemler ve çözümler geliştirmektir. Ne yazık ki Türkiye’de bu mesele baştan sona yanlış anlaşıldığı için, canımız da sürekli sıkılıyor. Peki Bakan Nebati nerede ortaya çıktı?
Önce fiyat istikrarı ile ilgili yapılan toplantıda, ardından da bu açıklamayı yaptığı Avrasya Yükseköğretim Zirvesi’nde… Sadece bu açıklamayı yapıp, kenara çekilse ‘o da bir şey’ demek mümkün.
Komite toplantısında büyümenin içindeki milli gelir problemini ve kur hatasını görmezden gelip övünmeyi tercih eden, bu toplantıda da enflasyonu tek haneye düşüreceklerini söyleyerek dünyayı da okuyamadığını ortaya koyan bir yaklaşım sergiledi.
Bir takım denetimlerle ya da dolaylı vergi indirimleriyle enflasyonu düşüreceklerine gerçekten inanıyor mu; inanmış gibi mi yapıyor; açıkçası onu çözebilmiş değilim. Ama FED Başkanı’nın dahi önlem olarak faizi daha az arttırmaktan bahsettiği, Avrupa Bölgesi’nde enflasyonun tarihi rekorlar kırdığını, hammadde fiyatlarının, navlun maliyetlerinin zirve yaptığı, dünyanın hızla stagflasyon sürecine gittiği noktada bu nasıl bir talihsiz açıklamadır?
Ülkeler enflasyonist ortamın kalıcılığını netleştirmiş, buna yönelik önlemler peşinde koşarken, bizim ekonomi kurmayları halen faiz düşünce enflasyon inecek mi zannediyorlar? Hadi geçtim bunu; piyasa denetimleriyle enflasyonun düşeceğini sanmak nedir?
Halen bir fırsatçı masalı içinde enflasyon nedeni arayanlar, kurun tamamiyle enflasyonun nedeni olduğunu zannedenler dünyayı okumaktan bu kadar mı yoksun bir anlayışa sahip? Okuyamıyorlar mı; okumak mı istemiyorlar?
Bu şartlar altında enflasyonun düşmeyeceği, aksine yükseleceği, beraberinde ekonomik büyümelerde daralmanın geleceği, işsizliğin artacağı, kurun tetikleneceği neredeyse bağıra çağıra gelirken, halen embedded kanallara beyanat verir gibi dünyaya ve taşın altında gövdesi bulunan reel sektöre mesaj vermenin tek bir tercümesi var: Bu işi bilmiyoruz ve beceremedik. Kimse kusura bakmasın.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR